HEMEN MAGAZİN İZMİR'E ABONE OL!

Halil Kaya

ÇİFTE CENNET BUDVA,KOTOR

Magazinizmir

"Vakit öldürüyoruz, diyorlardı. Kimin haddine düşmüş vakti öldürmek. Vakit onu yaşatmayı bilmeyenleri öldürür..." der Halikarnas Balıkçısı Mavi Sürgün adlı kitabında...

Hayatımın günlük kısmını yaşarken aklıma Balıkçı'nın bu sözü her zaman gelir. Birçok şeyin kıymetini daha iyi anladığım şu günlerde, boş geçtiğini düşündüğüm her vaktimi elimden geldiğince yaşatmaya ave yaşamaya çalışacağım. Misal hayaller kurmak bile boş geçen zamanı yaşat. Tıpkı şu anki gibi...

KARADAĞ

Avrupa seyahati denince aklınıza genelde bir çok ülke geliyor  İspanya?, Fransa? Yok İtalya…Tamam belki Hollanda… Hepsini unutun,  Karadağ Avrupa’da hem de vizesiz…
Klişeleşmiş tatil rotalarından uzaklaşıp ailenizle biraz da el değmemiş sularda yüzmek, daha önce tanık olunmamış tarihi görmek ve doyasıya eğlenmek istiyorsanız, ‘çok da param gitmesin', ‘e hadi bir de vizesiz gideyim' diyorsanız Karadağ sizin için biçilmiş kaftan.
Nehirleri, sahili, denizi, ormanı ,balıkçıları tarihi yerleri ve güler yüzlü insanları ile başlı başına bir hazine Karadağ. İsmine aşık olduğum ülke MONTENEGRO.

DAĞLARIN VE KEDİLERİN 
ŞEHRİ: KOTOR 
5. yüzyılda kurulan şehir, o gün nasılsa hala aynı dokuyu koruyabilen nadir şehirlerden. Avrupalı turistlerin yavaş yavaş uğrak noktası olan tarihi tatil cennetinin dar sokaklarında kaybolmak unutulmaz bir deneyim.

Bir liman kenti olan Kotor, ‘Old Town' (Eski Şehir) ve modern şehir olarak ikiye ayrılmakta. Denizi, kollarıyla kaplar edasında olan dağlar büyüleyici heybetiyle sizi selamlayacak.

Her sokak başında gölgeli duvar diplerinde yatan tembel kediler görmek mümkün, hatta şehirde bir adet de kedi müzesi bulunmakta.
Avrupa'nın cazibeli liman kentine girdiğiniz anda ne yapacağınıza karar vermeyip, sadece plansız, programsız gezmek yetecektir. Yine de size kulak dolgunluğu hizmeti vereyim. Plajları tamamen ücretsiz olan Kotor'da dağlar arasında kalan denizde attığınız her kulaç mutluluğunuzu ikiye katlıyor. İçinizden ‘İyi ki gelmişim !' sesleri yükselirken bu ses tatilinizin diğer günlerinde ‘Burada mı yaşasam'a kadar varabiliyor)

Denize girdikten sonra bir zaman tüneli gibi Old Town'ın dar ve taşlı yollarında gezerek ve fotoğraf çekerek saatler harcanır, ardından etrafa bakarken heybetli dağların tepesinde bir Kilise göze çarpar. Kilisenin hemen bitişiğinde merdivenler görülür. Şöyle bir göz takibiyle merdivenlerin nereden başladığı tahmin edilmeye başlanır. Doğru çıkış noktasını bulunca ise ‘bir çırpıda heyecanla merdivenlerin başladığı noktaya doğru ilerlersiniz.

Aşağıdan çok da uzak görünmeyen kaleye çıkmak için Old Town içerisinden başlamanız gerek. Akşam 7'ye kadar merdiven başında bir görevli duruyor, kaleye tırmanış 3 euro. 7'den sonra ise kaleye ücretsiz çıkılıyor. Size bir tavsiye, öğlen saatlerinde çıkmayın ve ayağınızda spor ayakkabı olsun . Bazı merdivenlerin bozukluğu, irili ufaklı milyonlarca taş ve oldukça eğimli yüksek basamaklı merdivenlerden çıkış için spor ayakkabı şart.

Bunun haricinde yanınıza su alın. 
Çıkarken ne kadar yükseklikte olduğunu nefes nefese kalınca anlıyorsunuz. Yaklaşık 1,5 saate çıkılan kalenin en tepesine ulaştığınızda ise döktüğünüz ter, aldığınız derin derin nefesler… Hepsi unutuluyor. Manzara adeta sizi şehrin kralı gibi hissettiriyor. Eğer Kotor'a gelirseniz, mutlaka kaleye çıkın.Akşam saatlerinde sahili boydan boya gezebilirsiniz. Muhteşem sahil manzarasına hayran hayran yürüyebilir ya da bisiklet kiralayarak bölgeyi karış karış gezebilirsiniz. Araba kiralamak da mümkün. Kotor'da hemen her köşe başında bir araç kiralama ofisleri bulabilirsiniz.

Gündüz saatlerinden akşam saatlerine kadar huzurlu ve sakin olan şehir, gece 12'den sonra özellikle barlar bölgesinde farklı bir çehre sunuyor. Old Town içerisinde bulunan barlarda renkli eğlenceler oluyor. Kotor'un en büyük gece kulübü ise Maximus. Görmeden gitmemelisiniz.

BUDVA

Sveti Stefan Adası
Budva’ya 5km mesafedeki Sveti Stefan adası bir yol ile karaya başlanmış. 1960’lı yıllardan itibaren 30 yıl boyunca yabancı ünlülerin gözden ırak bir eğlence yeriydi. Liz Taylor, Sophia Loren, Marliyn Monroe, Orson Welles ve Kirk Douglas, Sveti Stefan  adasında deniz tatili yapan ünlülerden.

Tarihi taş evlerle dolu Sveti Stefan adasının tamamı bugün otel. Tesisin adı Aman Sveti Stefan, karadaki kısmı ise Villa Miloçer. Sadece yazın açık, ziyaretçilere ise hep kapalı, özel izinle girdik, bu mevsim ıssız. Oda+kahvaltı en ucuz yatak 1000, en pahalı 4200 avro. Ülkenin en pahalı yeri, ABD ve Avrupalı ünlüler geliyor.

Budva, adriyatik denizi kiyisindaki en eski yerleşim yerlerinden biri olmasinin yanisira  gunumzde karadag turizminin merkezi konumundadir. super barlari ve bitmek bilmez gece hayatiyla, eski yugoslavya cumhuriyetlerinde gencler arasinda en cok tercih edilen yerlerden biridir. 
    
Karadag kiyilarinda gecelemek gerekiyorsa Budva en güzel yeridir. hem ulkenin icinden hem de komsu ulkelerden gelen otobusler icin ulasimin merkezi Budva dır. Budva merkeze geldiğinizde cevrenizde size oda kiralamaya calisacak insanlar olacaktır onlara güvenebilirsiniz. 

Eski şehrin dışındaki bir çok eğlence mekanı plaja paralel bir sokak boyunca uzanır.
 
Yolun sonunda kapisina ulastiginiz surlarla cevrili venedik etkili mimarisiyle eski sehir-kasaba vardir. yetmisli yillarda gecirdigi deprem sonrasi yenilenme sihrini goturmustur. kucuk kiliseleri dar sokaklari var burada bir budva muzesi bulunur. muzenin girisinde ise bir kutuphane. muhtemelen balkanlar uzerine bir ihtisas kutuphanesi. Görevli  disarda oldugu icin sadece camlı kapisinin ardindan icini izleyebilirsiniz. 

Dubrovnik'ten kat ve kat daha eğlenceli ve güzel bir şehir gece hayatı, old city etrafındaki açık hava mekanlarında saat 1'de bitiyor.

Boylu boyunca uzanan Slovenska plajından ziyade, Mogren Beach denize girmek için çok daha güzel.

Sveti Stefan da oldukça güzel görünüyor ve burada denize girildik şezlong kiralamıyacaksanız plaj ücretsiz manzara paha biçilmez.

boşuna otel vesaire rezervasyonu yaptırıp fazla para vermeyin, oldukça ucuza apartman daireleri kiralanabiliyor.

old city'i merkez alıp 1 km çapında arama yapabilirsiniz kalacak yer için.
Karadağ para birimi nedir, döviz bürosu nerede falan diye tasalanmayın. Heryerde  euro kullanıyorlar sadece.

Avrupa'nın saklı cennetinde örneğin 4 gün kalmayı planlıyorsunuz…

Kahvaltılarınızı hemen her yerde bulunan ‘pekara' (fırın)'da börek ya da poğaçalarla yaparsanız.

Öğlen ve akşam yemeklerinizi ortalama restoranlarda giderirseniz.

Bunların haricinde kişisel arzularınıza göre bir şeyler yiyip içerseniz.

4 günlük ortalama harcamanız TL cinsine göre uçak bileti hariç 450 lira oluyor.
Yurt içinde yapacağınız tatilde bile belki daha fazla harcamanız olacakken, Avrupa'da vizesiz ve ucuz tatil yapmış oluyorsunuz.

Başka duraklarda görüşmek üzere…


Yazarın Diğer Yazıları
FACEBOOK İLE BAĞLAN