Rayka Kumru, ''Cinsellik Herkes Sevişssin Demek Değil''

Çocuk ve gençlerle cinselliğe dair sağlıklı ve gelişimi destekleyen biçimde iletişim kurmak üzerine ebeveyn ve çocuk/gençlerle çalışan uzmanlarıyla bir araya gelen ünlü seksolog, "Cinsellik insanın doğasında var ama herkes aynı şekilde deneyimlemiyor. Bu herkes sevişsin demek değildir. Bu iletişime çocuktan başlamalı. Daha Az önyargılı olma yolunda bu büyük önem taşıyor" dedi.

Ampersand Akademi Kadınlar Kulübü tarafından düzenlenen Seks-Pozitif İletişim Seminerinin konuğu ünlü seksolog Rayka Kumru oldu. İzmir Mimarla Odası’nda gerçekleşen seminerde Rayka Kumru, çocuklar için cinsellik eğitimi hem de ebeveynlere cinsel konularda çocuklarına nasıl bir yaklaşımda bulunmaları ile ilgili konulara değindi. Türkiye’nin en modern şehri olarak anılan İzmir’de cinselliğe yaklaşımı anlatan Kumru, “Konu İzmir olunca sabah akşam cinsellik düşünüyorlar gibi bir kavrama bağlanıyor. Bu şekilde bilinmemeli. En rahat mı en bilinçli mi bilmiyorum fakat genel bilgi alımına birçok farklı yöremize göre daha açık. Söz konusu cinsellik olduğunda hepimizin gelişebileceği çok alan var. Çünkü sistematik şekilde erişim sağlayabileceğimiz alan yok. Cinsellik eğitimi, eğitim veya sağlık sistemine entegre olmadığı için sorunlar burada çıkıyor” dedi.

Cinsellik Herkes Sevişsin Demek Değil

Cinsellik denilince sadece bir erkek ve bir kadının sevişmesi olarak bakıldığı söyleyen Rayka Kumru, "Cinsellik insanın doğasında var ama herkes aynı şekilde deneyimleyemiyor. Bu herkes sevişir herkes sevişsin demek değildir. Hepimiz birer cinsel varlığız ve bu deneyim dini inancımız kültür yapımız ve bulunduğumuz ortamla aile yapımızdan çok fazla etkileniyor. Çeşit çok fazla ama bu çeşide saygı göstermek gerekiyor" dedi.

Toplumsal Cinsiyet Rolleri Diretilmemeli

Cinselliğin küçük yaşlarda doğru bir şekilde dayatmalar olmadan öğretilmesi gerektiğini vurgulayan Kumru, "Bu iletişime çocuktan başlamak, kendileri olabilecek önyargısız ortamlar oluşturulmalı. Geleneksel toplumsal cinsiyet rollerinin diretileri için ile değil, kendi ifadelerine alan tanındığında çok daha sağlıklı yetişiyor. Yani çocuk erkekse mavi giyer kız ise pembe, kızlar bebekle oynar erkekler araba yada silahla oynar, erkek adamın erkek evladı olur erkekler ağlamaz, cici kız ol eteğinle oynama gibi çocukların gelecekteki kişiliklerini etkileyecek söylemler çocukların belli ifade biçimlerinin içine sıkışma ihtimallerini arttırıyor. Çocuklarda cinsel kimlik gelişimi, Toplumsal cinsiyet rolleri, bedenini tanıma ve korunma yöntemleri" dedi.

Tableti Yasaklamak Değil Bilinçlendirmek Önemli

Günümüz teknoloji çağında cinselliğe değinen Kumru, "Sosyal medya ve teknoloji ile baktığımızda insan onu nasıl kullanırsa o şekilde etkileniyor. Olumsuz kullanılırsa olumsuz, olumlu kullanılırsa olumludur. Bilgiye ulaşmak daha kolay ama bunların kullanımı hakkında bilgilendirilmeli. Çünkü iyi bilgi gibi kötü bilgilerle karşılaşmakta çok doğal. Çocukların elinden tableti alıp yasaklamak değil buna göre çocuklarla iletişim kurulmalı" dedi.

Seks-Pozitif İletişim ve Seks-Pozitif Ebeveynlik

Seks-pozitiflik’ten bahseden Kumru, "İnsanların cinsel birer varlık olduklarını, cinselliğin bireylerin yaşantılarındaki olağan bir olgu olduğunu ve herkesin cinselliği farklı deneyimlediğini kabul eden bir bakış açısıdır. Seks-pozitif ebeveynlik ise çocukların cinsel birer varlık olduğunu ve onların tek tip olmadıklarını, kendilerini farklı şekillerde ifade edebileceklerini kabul ederek, çocuğa ve bedensel haklarına saygı duyarak ona yaklaşmayı gerektirir. Seks-pozitif ebeveynlik çocukların kararlarını etkilemekten çok, onlara kendileri adına sağlıklı kararlar verebilmeleri için gerekli ortam ve kaynakları sunmakla alakalıdır. Çocuklar, cinsellikle ilgili yeterince bilgiye ve desteğe sahip olduklarında, gelecekte hem kendi bedenleriyle hem de ilişkileriyle ilgili kararları daha bilinçli ve sağlıklı şekilde alırlar" dedi.