HEMEN MAGAZİN İZMİR'E ABONE OL!

Burcu Kıvrak

Alzheimer ve Egzersiz

Magazinizmir

Yepyeni bir ay, baharı müjdelercesine ısınan havalar ile birlikte bu ay yine yeniden siz değerli okuyucularımızla buluşmanın heyecanını yaşamaktayım. Bu ay sizlere “alzeihmer ve egzersiz” ile bilgiler verme gayretinde bulunacağım. Sizlere veya yakın çevrenize karşı farkındalık oluşturabileceğim ve verim alabileceğiniz bilgiler vermiş olmayı diliyorum.

Alzheimer, yaygın görülen bir demans türü olup beyin hücrelerinin yok olmasına neden olan ilerleyici bir nörolojik hastalıktır. Düşünce, hafıza ve davranış fonksiyonlarında azalmaya neden olan bu hastalıkta belirtiler yaşla birlikte yavaş yavaş ortaya çıktığı bilinmektedir.

Alzheimer hastaları evrelere göre incelendiğinde farklılıkların mevcut olduğu ve erken evrede en temel sorunun bellek bozukluğu olduğu görülmektedir. Bu dönemde hastalar rutin işlerini yapabilmelerine rağmen zorlayıcı durumlarda başarısız olmaktadırlar. Orta evrede ise kognitif defisitlerin (afazi, apraksi vb.) arttığı görülmektedir. Hastalar ev dışı aktiviteleri yapamamakta, ev içi aktivitelerde zorlanmakta ve günlük yaşam aktivitelerinde sorunlar yaşamaktadır. İleri evre hastalarda tam bağımlılık gelişmekte; motor işlevlerde sorunlar, postür ve yürümede bozulmalar da klinik tabloya eklenmektedir.

Ülkemiz açısından ele aldığımızda TÜİK verilerine göre Ölüm ve ölüm nedeni istatistiklerine göre, Alzheimer hastalığından hayatını kaybeden yaşlıların sayısı, 2015 yılında 12 bin 59 iken 2019 yılında 13 bin 498'e yükseldi. Alzheimer hastalığından ölen yaşlıların oranı 2015 yılında %4,3 iken bu oran 2019 yılında da değişmedi.
Alzheimer hastalığından ölen yaşlıların oranı cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerde azalış, kadınlarda artış olduğu görüldü. Alzheimer hastalığından ölen yaşlıların oranı 2015 yılında erkeklerde %3,4, kadınlarda %5,2 iken bu oranlar 2019 yılında erkeklerde %3,2'ye düşerken, kadınlarda %5,4'e yükseldi. 

Alzheimer hastalığında; hastalık seyrini yavaşlatmak, belirtileri azaltmak için farmakolojik tedaviler uygulanmaktadır. Bu konu ile ilgili ülkemizde ve dünya çapında birçok araştırmalar yapılmış ve yapılmaya da devam etmektedir. Bu çalışmalardan bir tanesine örnek verecek olursam; Woods, Craven & Whitney 2005 yılında yaptıkları çalışma ile davranış semptomlarını azaltmak için kullanılan ilaçların yan etkileri olarak sedasyon, düşme gibi durumların meydana geldiğini ve bunların da hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini görmüşlerdir. Bu olumsuz sonuca takiben yapılan araştırmalarda uygun tedavi yöntemine karar verirken var olan semptomlar dikkatli izlenmeli ve gerekli durumlarda farmakolojik yerine farmakolojik olmayan yöntemler de kullanılması gerektiği sonucuna varılmıştır.

Alzheimer ve Egzersiz İlişkisi;

Alzheimer hastalığında; yan etkilerinin olmaması, semptomları azaltması ve yaşam kalitesini olumlu etkilemesi nedeniyle Tai Chi, dans, masaj, müzik, sanat terapisi, aile üyelerinin ses ve görüntü kayıtları gibi bazı farmakolojik olmayan yaklaşımlar da kullanılmaktadır. Yapılan araştırmalar neticesinde tedaviye destek amacıyla çeşitli egzersizler eklenerek bilimsel çalışmalar yapılmıştır. Farmakolojik olmayan bir yaklaşım olan egzersiz, yaşlanan beyinde kognitif fonksiyonlardaki azalmayı önleyebilmekte ve geciktirebilmektedir. Orta şiddetteki bir egzersiz programı sonucunda da beyne giden kan akımı akut süreçte artmaktadır. Egzersiz ile yeni nöron oluşumu artmakta ve nöroplastisite sağlanmaktadır.

Alzheimer hastalığının önlenmesine veya iyileştirilmesine yönelik optimal fiziksel aktivite hakkında fikir birliği olmamasına rağmen aerobik aktiviteler ile orta şiddet – şiddetli kuvvet ve denge eğitimi optimal olarak kabul edilmektedir. Hangi evrede olursa olsun Alzheimer hastalarında uygulanan egzersizin, düşme ve buna bağlı kırıkları azalttığı da gösterilmiştir. Ve yine yapılan bilimsel çalışmalar, egzersiz yapan Alzheimer hastalarında depresyon ve davranışsal problemlerin daha az görüldüğünü, hafıza ve sosyal becerilerde gelişme olduğunu göstermiştir.

Düzenli yapılan yürüme, hafif tempolu koşu, bisiklet, yüzme gibi aerobik yapıdaki egzersizler beyin için de risk faktörü olan obezite, hipertansiyon, diyabet gibi metabolik hastalıkları önlemekte veya geciktirmektedir.

Burada önemli olan, yapılacak egzersizin hastalığın dönemine uygun olması gerektiğidir. Bu nedenle, mutlaka bu konuda uzman bir doktora danışılarak kişiye özel bir egzersiz programı düzenlenmesi gerekir.

Alzheimer’da yapılan egzersizin hastada esneklik, kuvvet, dayanıklılık ve denge artışı sağlamasını amaç edinmek gerekmektedir.

Egzersiz programına başlamadan önce:

  • Hastanın doktoruna danışılması ve tıbbi bir kontrolden geçmesi gerekir. Eklem romatizması ve yüksek kan basıncı gibi sağlık problemleri, egzersizin güvenli olarak yapılması açısından bazı kısıtlamalara neden olabilir.

  • Kişiye uygun egzersiz programının oluşturulması için bir fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanının durumu değerlendirmesi ve hastaya uygun gözetimli egzersiz programını oluşturması gerekir.

  • Tüm hastalarda egzersiz seanslarına çok yavaş başlanmalı, bazen sadece beş dakikalık bir egzersiz programıyla başlayıp aylar içerisinde birer dakika artırarak toplamda 30 dakikaya çıkılması hedeflenir.

  • Hastaya her aktivitenin tam olarak gösterilmesi ve hastadan bire bir takip etmesinin istenmesi gerekir.

  • Hastanın sıkılmaması için aktivitelerin çeşitlendirilmesi ve ilginç hale getirilmesi önerilir.

Örnek bir egzersiz programı belirtmek gerekirse şu aşamalar olabilir:

  1. 5 dakikalık hafif germe egzersizleriyle birlikte ısınma

  2. 20 dakikalık aerobik egzersiz (yürüme veya egzersiz bisikleti)

  3. Güçlendirme egzersizleri (theraband ile yapılabilecek egzersizler)

  4. 10 dakika boyunca germe egzersizleri ve devamında soğuma egzersizleri.

Genellikle haftada üç gün olmak üzere bu egzersizlerin yapılması önerilmektedir.

Eğer hastanın yaşamı içerisinde yapmaktan hoşlandığı bir spor var ise, onu mümkün olduğunca sürdürebilmesi sağlanabilir. Bunun dışında en uygun egzersiz önerileri:

Yürüme: En ucuz ve hiçbir ekipman gerektirmeyen ve hemen her yerde yapılabilen bir egzersizdir. Özellikle Alzheimer hastalarında sık görülen dolaşma ihtiyacı için de uygundur. Mutlaka güvenli bir ortamda ve gözetim altında yapılması gerekir.

Bisiklet: Hastada diz ve kalça problemi olmadığı takdirde ve doktor tarafından uygun bulunduğunda egzersiz bisikleti kullanılabilir.

Kuvvet Egzersizleri: Spor salonunda veya evde yine gözetim altında düşük ağırlık ve çok tekrar prensibine dayanan küçük ağırlık çalışmaları yapılabilir. Bunun için sertlik derecelerine uygun theraband kullanımının büyük oranda yararı olacaktır.

Dans: Son yıllarda yapılan yeni araştırmalar; sanıldığı gibi bulmaca çözme ya da okumanın Alzheimer hastalığı gelişimini pek engellemediğini ama dansın, yüzde 80 oranında engellediğini göstermiştir. Bu çok yüksek bir orandır. Geçtiğimiz aylarda haberlere konu olan Alzheimer hastası, 1960'lı yılların ünlü balerini Marta Gonzalez, kendisine dinletilen müzik sayesinde yıllar önce yaptığı koreografiyi hatırladı. Bale sanatçısı Gonzalez'in eseri dinlerken yıllar önce yaptığı koreografi hareketlerini tekrar yaptığı anların videosu sosyal medyadan paylaşıldı. Gonzalez'in dansını hatırlarken hissettiği mutluluğun yüzüne yansıdığı da görüldü.

Müzik: Alzheimer hastalarının sinir ve nörolojik sistemine olumlu etkiler yaparak, hastaların duygu ve düşüncelerinde anlamlı tepkilerin ortaya çıkmasını sağlamaktadır. Yapılan farklı araştırmalarda ise, müziğin ruhsal hastalıkların oluşumunda etkisi olan ve insanın duygusal durumunu düzenleyen serotonin, dopamin, adrenalin, testosteron gibi hormonları olumlu etkilediği; kan basıncı, solunum ritmi gibi fizyolojik işlevleri düzenlediği ve beyindeki oksijen ve kanlanmanın dengesini sağladığı gözlenmiştir.

Sanat Terapisi: Sanat terapisi günlük bakım/yatılı bakım ortamındaki yaşlıların duygu durum ve bilişsel özellikleri üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Hastalarla yürütülen sanat terapisi, hafıza kaybı olan bireylerin durumlarına ilişkin psikolojik ve manevi sorunlarını çözmelerini, düşünmelerini, kişilik ve öz-değer duygularının bazı bölümlerini geri kazanmalarını sağlayabilmektedir. Sanat terapisinin dikkati, benlik saygısını, fiziksel yeterliliği, zihinsel keskinliği, sosyalliği, dinginliği, iletişimi ve olumlu duygu durumunu artırdığını; anksiyete, ajitasyon, depresyonu ve stresle ilişki davranışları azalttığını göstermiştir.

Dikkat Edilmesi Gereken Güvenlik Tedbirleri

  1. Dış ortamda yapılan egzersizler için mutlaka güvenli bir ortamın oluşturulması ve hastanın mutlaka kontrol edilmesi gerekir.

  2. Hastanın ağırlıklarla çalışırken mutlaka gözetim altında olması gerekir.

  3. Hastanın ağırlıkları düşürmesi ihtimaline karşın, uygun kalın ayakkabılar giymesi gerekir.

  4. Hasta egzersiz yaparken konuşabiliyorsa aerobik olarak rahat bir durumda olduğu kabul edilir. Hasta egzersiz yaparken konuşmakta zorlanmaya başlarsa biraz yavaşlaması gerektiği anlaşılır.

  5. Açık havadaki aktiviteler için güneş koruyucuları ve uygun giyimin sağlanması, mutlaka bir şapka takılması önerilir.

  6. Hastanın egzersizden önce, sırasında ve sonrasında bolca su içmesi sağlanmalıdır.

  7. Hasta kendini yorgun ve halsiz hissettiği takdirde ya da herhangi bir ağrısı olduğu durumda aktivitenin durdurulması ve bir doktora başvurulması gerekir.

Egzersizin takibi: Alzheimer hastasının egzersizle sağladığı gelişmenin izlenmesi önemlidir. Bu nedenle hastanın yürünme mesafesi, egzersiz süresi, kaldırdığı ağırlık ve tekrar sayısı gibi bilgilerin kaydedilmesi gerekir. Örneğin kişinin 5 dakikada yürüdüğü mesafenin artması, hastanın aerobik kapasitesinin, yani dayanıklılığının geliştiğinin bir göstergesidir.

Buraya kadar sizlere Alzheimer ve Egzersizi konu alan fayda sağlar nitelikte ve bilimsel kanıtları bulunan egzersiz türleri konusunda bilgiler vermeye çalıştım. Bu türden bilgilere ihtiyacı olan okurlarımız üzerinde umuyorum ki olumlu fayda sağlar.

Son olarak maske takmayı ihmal etmememiz ve hijyen kurallarına dikkat etmemiz gerektiğini, hem kendimizin hem de başkalarının sağlığından sorumlu olduğumuzu unutmamamız gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Beslenmemize dikkat etmemiz gerektiğini, doğru beslenmenin ve yeterli miktarda su içmenin fizyolojimiz üzerinde çok büyük öneme sahip olduğunu unutmamalıyız.

Sağlıklı ve fit olduğumuz daha güzel günlerde buluşmak ümidiyle.

Hoşçakalın, sağlıkla kalın…

 


Yazarın Diğer Yazıları
FACEBOOK İLE BAĞLAN