HEMEN MAGAZİN İZMİR'E ABONE OL!

Sinemis Alkın

''Dünya Yüzünde Gördüğümüz her şey Kadının Eseridir.''

Magazinizmir

Ben kadınım ve bir anneyim. Bunun içindir cumhuriyetime bağlılığım ve onun kurucusu Atam’a olan sonsuz sevgim ve saygım.

Kadının toplum ve medeniyet içindeki önemini her fırsatta vurgulayan, önemseyen ve bunun için devrimler yapan bir kahramandır benim atam.

Türk kadınına her zaman güvenmiş, Türk kadının toplumda hak ettiği yere gelebilmesi için öncü reformlara imza atmıştr. Hiçbir ülkede, hiçbir lider bu denli kadın hakları için böylesine savaşmamıştır. Kadın haklarını batılılaşmanın ve çağdaşlaşmanın bir unsuru olarak algılamıştır.

Medeni kanunla yaptığı değişiklikler ile aile içindeki çok eşliliğe son vererek Türk ailesindeki ilişkiler oldukça değişikliğe uğramıştı. Erkek ve kadın eşit koşullarda aynı evin içersinde yaşamaya hak kazanmıştı. Bu yüzden ayakları yere sağlam basan anneler ile büyüdük. Kendine güvenen, evine sahip çıkan. Biz iki kardeşiz. Annem ve babam asla bu konuda ayrımcığıla gitmeden eşit koşullarda büyüttüler bizi. Her imkanı eşit koşullarda önümüze koydular. Şu an ben kardeşim ile aynı şirkette, aynı şartlarda çalışabiliyorsam bunlar hep kadına verilen haklar ile gerçekleşti. Kadınlarımız istediği işte çalışma hakkına sahip olmuş, kadın kooperetifleri kurulmuş ve kadınlarımız bu sayede para kazanmaya başlamıştı.Kendi el emeği işlerini yapıyor, para kazanıyor güçleniyordu. Artık kadın ve erkek eşitti. Kadınlarda toplumda haekttiği yerde seslerini duyurabiliyordu.

Mustafa Kemal Atatürk, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını verdiğinde aslında hakkını korumasını istemişti.Kadın artık oy kullanabiliyor, seçebiliyor ve seçilebiliyordu. Ses çıkartıyordu,
sesini duyurabiliyordu.

‘’Siyasal ve toplumsal hakların kadın tarafından kullanılmasının insanlığın saadeti ve prestiji açısından gerekli olduğuna eminim’’ demiştir. Çünkü biliyordu kadın geldiği ve bulunduğu her ortamda kaliteyi, huzuru ve sakinliği getireceğini. Kadın erkek adımlarını beraber atabildiği sürece halk refah içinde olacaktı. Kadının sağduyusuna kesinlikle ihtiyaç vardı.

Kadının eğitimi de çok önemliydi.Okuyan,araştıran, öğrenen, öğreten kadın. Farkındalığı artan bir nesil yetiştirmekti. Kadın erkek ayrımı gözetmeden her alanda olması, ülkeyi zincirlerinden kurtarıyordu. Aklı zekası, bilgisi, görgüsü ve öngörüsü çok önemliydi kadının. Ve bunun farkındaydı yüce Türk Atam’ın…

Mustafa Kemal Atatürk, ülkenin kısa sürede kalkınması için okuyan ve çalışan insan sayısının artması gerektiğini,bunun da ancak laik ve bilimsel yöntemler ile eğitim ve öğretim yapacak kurumların açılması ile mümkün olacağı kanısındaydı.Hayatlarını kendi elleri ile kazanabilen kabiliyetli kadınlar yetiştirmek için kuruldu enstitütüler. Şu anda Türk modası ve Türk işçiliği dünyada çok önemli yere sahipse sebebi bundadır işte. O kadınların yetiştirdiği evlatlar sesimizi duyuruyor.
Kadın ve erkek ayrımcılığını ortadan kaldırarak eşit şartlarda çalışma, yaşama imkanı ile özgür kendine güvenen mutlu kadınlar var artık ülkemizde. İstediğimizi giyiyor, araba kullanıyor, çalışıyor en önemlisi ülkesini hayırlı evlat yetiştirmek için didinen kadınlarımız var artık.

Elde ettiğimiz bu haklarımızdan hiçbir şekilde ödün vermeden daha da ileriye taşıyarak sürdürülmesi en büyük temennim olacak ve bu yolda ben de bu şekilde yürümeye, yetiştirmeye devam edeceğim.

‘’Dünyada hiçbir milletin kadını, ben anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte anadolu kadını gibi emek verdim diyemez… Belki erkeklerimiz memleketi  istila edenlere karşı süngüleriyle düşmanın süngülerine göğüslerini germekle düşman karşısında hazır bulundular. Fakat erkeklerimizin teşkil ettiği ordunun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir… Çift süren, tarlayı eken, ormanda odunu, keresteyi getiren, aile ocaklarının dumanını tüttüren, bütün bunlarla beraber sırtıyla, kağnısıyla, kucağındaki yavrusuyla yağmur demeyip, kış demeyip, sıcak demeyip cephenin harp malzemesini taşıyan hep onlar, hep o yüce, o fedakar, o ilahi anadolu kadınları olmuştur. Bundan ötürü hepimiz, bu büyük ruhlu ve büyük duygulu kadınlarımızı şükran ve minnetle sonsuza kadar aziz ve kutsal bilelim.’’

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
30 MART 1923 KONYA


Yazarın Diğer Yazıları
FACEBOOK İLE BAĞLAN