YAZIN REHAVETİ

“Herkese bu güzel yaz ayında, Temmuz sıcağında, tatil ortasında, dördüncü sayımızla merhaba!” diyerek başlamak istiyorum. Malumunuz geçtiğimiz yazıda sezonluk dizilerimizin kimileri veda etti, kimileri de sürpriz sezon finali ile karşımıza çıktı.

Dediğim gibi malum diziler bitince, onların yerini yaz aylarında başlayanlar alıyor ve boş kalan dizi çerçevemiz de dolmuş oluyor. Şimdilerde birçok dizi yayına başlarken aralarından dikkatimi çeken iki diziye bakıp sizler için birini yorumlamak istedim. 

Star TV, bu sezon yazık dizilerden iki tanesi ile karşımızda! Biri, dönem dizisi olan Kalbimin Sultanı... Komedi mi desem yoksa boşluk doldurmak amaçlı bir zaman kaybı mı desem bilemedim. Hatta ilk önce “Bu diziyi mi konuşsak acaba?” diye düşünmedim değil. Ama sizin de benim gibi ‘dönem’ adı altında ekrana çıkan zırvalıklardan sıkıldığınızı düşünerek onu bir sonraki yazıya bıraktım. Onun yerine, yine Star TV’de başlayan, yapımcılığını Gold Yapım’ın üstlendiği, Ayşe Kutlu Üner’in kaleme alıp Çağrı Bayrak’ın yönettiği Erkenci Kuş adlı diziyle başlayalım bakalım. 

Dizimizin konusu aynen şöyle: Sanem, sabahları birkaç saat babasının bakkalında çalıştıktan sonra bütün gününü hayal kurarak ve kitabı üzerinde çalışarak geçirmektedir ve hayatından son derece mutludur, ta ki anne babası kendisine -doğru düzgün bir iş bulmazsa- mahalle arkadaşı ile evlenmek zorunda olduğunu söyleyene kadar! Bunun üzerine Sanem, mecburen ablasının iş yerinde çalışmaya başlar. Hayallerini süsleyen büyük aşkının kendisini orada beklediğinden habersizdir henüz... Üstelik bilmeden Can'a ve şirkete kurulan bir tuzağın parçası olur. 

Kızımız biraz başına buyruk ve dik başlı olunca, Türk stil algısı gereği (nedense) hemen jean ve üstüne bol bir tişört verip karakterini yansıtır olduk. Bir türlü anlam veremediğim durum şu ki ‘Neden olanın dışına çıkmaya bu kadar korkuyoruz? Ayrıca ‘Neden stil danışmanları olarak yapım-yönetmen-oyuncu üçlemesinin içinde kalıp onlara göre tarz yaratmaya çalışıyoruz? Bırakın babasının kızı olan bir karakter de seksi, güzel ve dik başlı olsun! Yine ne yapacaksa o hali ile yapsın... 

Yazıdan da anlaşıldığı üzere, iki başrolümüz Sanem Aydın (Demet Özdemir) ve Can Divit’in (Can Yaman) stilleri üzerine yorum yapacağız. Sanem ile başlayalım. Elime geçen tanıtım fotoğraflarında ‘Gayet güzel ve seksi bir kız, işte budur’ dedim ama dizi geneline bakınca bu fotoğrafların -maalesef- sadece tanıtım için çekilmiş olduğunu anlamış oldum. Yani tanıtımda kızımız gayet fiziğine göre ve şık bir seksilikte olsa da gel gör ki dizide tam bir oğlan çocuğu! Yandaki fotoğraflarda da gördüğünüz gibi... 

Bir karede ise yine asla tarzı olmayan, sanki kilo ya da fizik problemi varmış gibi duran, bol dökümlü sarı bir elbiseyle karşımıza çıkıyor maalesef... Umarım Sanem’i sadece pantolon ve üstüne bir tişört ya da croptop ile görmekten sıkılmayız.