Taleh’in Gözünden… HA GAYRET OLACAK

Nasıl da özledim, nasıl da 1 ayda her şey değişti, bir bilseniz. Şaka bir yana sizleri de özledim. Fakat bizim sektörde hiçbir duygu değişikliği yok, sadece bölüm değişiyor o kadar. Bu da göz bozulmalarına ya da ufuk açmalarına sebebiyet veriyor. 

Evet malumunuz bir önceki yazımızda rehavetinin sonuçlarını görmüştük. Fakat olay öyle değilmiş. Yani o durum yaz rehaveti değilmiş. Başlı başına bir tarz durumu yaşanıyormuş. Aynı dizi üzerine yazıp devam etmeyi o kadar çok isterdim ki fakat gel gör bunu siz sevgili okuyucularıma işkence olarak görüp yaşatmak istemedim. Ufak bir dipnot düşmek isterim, o da dizide en azından Demet Özdemir, gerçekten iyi bir taşıyıcı ve sanırım stilisti değişmiş tarzından belli. 

Gelelim kendi olayımıza; bu aya bıraktığım yer vermek istediğim dizilerden biri Fox Tv’de yayımlanmaya başlayan 4N1K, bir diğeri de Atv’de yayımlanan Kocaman Ailem. Bu iki dizimiz de birbirinden farklı. En azından bir tanesi ekranda konu olarak diğerlerinden ayrışıyor. Diğerini ise klasik konu ve aile dramı olarak tabir edebiliriz.

4N1K ile başlayacak olursak kendileri karşımıza önce bir sinema filmi ile çıkıp gençlerin arkadaşlık ilişkilerine değinen bir dizi. Konu gençler olunca giydirmek, tarz belirlemek daha kolay oluyor aslında. Ama öyle ki dışardan davulun sesi hoş ama içine girince değil. Hele ki bir arada birden fazla oyuncuyu aynı sahnede görünce işler orda karışmaya müsait . Fakat dizinin stil danışmanı Nurol Akbal, ilk 3 bölümde ufak dokunuşlar ve de kendi stil fikirleri ile herkesi birbirinden ayırıp gençlere de örnek olabilecek fikirler sunmuş. Örneğin; Colin’s markasının füme tonu jean ceket ve jean yeleğinin cep kısmında bulunan iğne ufak bir detay da olsa stil ve şıklık örneği . Colin’s’e de buradan tebriklerimizi iletiriz. En azından güzel bir stil önerisi sunmuş oluyor müşterilerine. Ellerine sağlık Nurol diyelim sonra da diğer dizimize devam edelim.

Atv’de yayına başlayan diğer dizimiz ise Kocaman Ailem. Dizide stil anlamında ve giydiğini taşımak konusunda iki oyuncu dikkatimi çekti. Biri her zaman benim hangi dizide yer alırsa alsın favorim olan oyunculuğuna asaletine ve ne giyerse giysin taşımasına aşık olduğum Özge Özder, diğer oyuncumuz da Çağla Demir. 

Özge Özder’in rolü gereği şıklığı her daim gözüme güzel geldi daha önceki bölümlerde giymiş olduğu beyaz takım elbise ile “işte budur!” dedirtti. Öyle kolay değil bu kadar slim fit bir takımı hele de beyaz renkte giyip ekran önüne çıkmak . Alınan en büyük risklerden biri. Son izlediğim bölümde ise giydiği yeşil Aybike Gürsu tasarımı bluz ile ben ne giysem olur dedirtti sevgili Çelik Prensesimiz. Bu arada Çelik Prenses dememin sebebi bilmem hatırlar mısınız bundan yıllar önce Show Tv ekranlarında Dudaktan Kalbe adlı dizide karakter ismi aynen duruşu gibi Çelik Prenses idi. Madem konusu açıldı, size ufak bir anımı anlatmak isterim. Cihangir’de bir gün yakın bir dostumun mekanını (Smyrna Cihangir) ziyaret ettiğimde menüde bir kokteyl dikkatimi çekti. İsmi de Çelik Prenses, tabi hemen sordum bu nedir diye. Öğrendim ki meğer ismi gerçekten de Özge Özder’in oynamış olduğu o karakter isminden geliyormuş ve de onun spesiyal tarifiymiş. Tabii ki de her gittiğimde vazgeçilmezim oldu, o ayrı mesele. Gelelim kendi meselemize; bu iki dizimize de bol reytingler dileyelim, yenilerine merhaba demek için de diğer sayımızı heyecanla bekleyelim. Bakarsınız her dizi yorumumuzun ardından ufak dedikodularla da renklendiririz yaz ayımızı.