HEMEN MAGAZİN İZMİR'E ABONE OL!

MAGAZİN -- 4 Haziran 2015

Kedi'den Keyifli Söyleşiler

Magazinizmir
2. Uluslararası Görsel Sanatlar Buluşması Seçici Kurul elemeleri için İzmir'e gelen sanat dünyasının iki önemli ismi; Marcus Graf ve Charles Emir Richards Kedi Kültür Sanat Merkezi'nde düzenlenen söyleşilere katıldı.

Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi ve İstanbul Bienali gibi sayısız sanat etkinliğinde küratörlük görevi üstlenen Marcus Graf’ın, 'Pop is dead' başlıklı söyleşisine sanat dünyasından çok sayıda saygın isim katıldı. Günümüzde pop sanat diye ayrı bir sanat dalı kalmadığını ve tüm sanat dallarının popüler olduğuna değinen Graf, genç sanatçılara şu tavsiyede bulundu: 'Gençlerin eserlerine baktığımda genellikle benzer formlarda eserler yarattıklarını görüyorum, olabildiğince farklı kaynaklardan beslenerek, kurallara bağlı kalmadan aykırı eserler üretmeye çalışsın. Popüler olmak uğruna yeteneklerini köreltmesinler.'

Kapak Fotoğrafçılığından Belgesel Fotoğrafçılığına

Gezi eylemlerinin fotoğrafları ile tanıdığımız, 'Barikat' başlıklı kitap projesi ile son dönemde adından sıkça söz ettiren ünlü yönetmen Charles Richards da söyleşisinde Gezi’de çektiği fotoğraf ve videolarını izleyicilerle paylaştı. Nail Özlüsoylu moderatörlüğündeki söyleşide daha önce Vogue Dergisi’nde kapak fotoğrafları ve büyük markaların reklam filmi çekerken Gezi olaylarıyla yaşadığı mesleki dönüşümü anlattı.

 


Gezi Olayları’nın başladığı gece tesadüfen dışarıda olan Richards, o gece sokaklarda yaşananların Türkiye gündemine yansımadığını görünce gördüklerini belgelemeye karar verdiğini anlattı. Çektiği fotoğrafları sosyal medyada paylaşmasının ardından çok sayıda uluslararası medya organının kendisini arayarak canlı yayına çıkardığını anlatan Richards, yaşadıklarını şöyle özetledi: “İstanbul yanıyordu, sanki bir korku filmi sahnesi içindeydik. Çektiğim fotoğrafları sosyal medyada paylaştığımda beni uluslararası haber ajanslarından arayıp bağlandılar. ‘Ben gazeteci değilim’ dememe rağmen ısrarla paylaşmamı istediler ve bir anda kendimi gaz maskesi takıp, savaş muhabiri gibi sokaklarda fotoğraf çekerken buldum. Tazyikli su, biber gazı, plastik mermi, tartaklanma, hakaret başıma gelebilecek her şey geldi ama ben belgelemeye devam ettim. Tüm çektiklerimi daha sonra Barikat adını verdiğim bir belgesel-kitap ile yayınladım.

FACEBOOK İLE BAĞLAN