CUMHURİYETİ ÖYLE BİR ANLATIR Kİ ...

Yukarıda aslında Cumhuriyetin ne olduğunu çok güzel bir şekilde ifade eden bu küçük anektoda rağmen Cumhuriyetin yine de tanımını eklemek istiyorum: Cumhuriyet; ulusun, egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı devlet biçimidir. 

Sevgili Atamız Cumhuriyete çok değer vermiş, halkını bu yönetim biçimine layık görmüştür. Yaşam savaşında üstün gelmek, yenmek, başarılı olmak, yurdun ve ulusun bağımsızlığını, bütünlüğünü korumak adına taa o yıllardan ön gördüğü ilkelerle de yol almamızı istemiştir. Biz Türk halkı da laik Atatürk Cumhuriyetini ve onun değerlerini koruyup savunmak ve sonsuza kadar yaşatmakla mükellefiz. Bunun için de çalışkan, çok okuyan, bilgili, sorgulayıcı, üretken bireyler olmalı; yüreğimizde yurt ve ulus sevgisi taşımalıyız. Sadece bu yetmez; bunun için ana babalara, okulda öğretmenlere ve devletin kurumlarına büyük görevler düşmektedir. Bu kurumlar, yetiştirdikleri kuşakların düşünüş biçimlerinin ve anlayışlarının sağlıklı, çağdaş, akılcı, bilim ve teknikten yana, laik olmasına çalışmalıdırlar. 

Atatürk ve Cumhuriyetimiz üzerine ne yazsak anlatamayız. Belki de artık cümleler de gereksizdir. Atamıza bağlılığımızı göstermek için Cumhuriyetimize sözde değil özde sımsıkı sarılmalı, bu şekilde yaşayarak göstermeli; Atamıza yaraşır bir ulus olma duruşu göstermeliyiz. 

Cumhuriyetimizin 100. yılını kutladığımız bu çok anlamlı yılda bizlere "En büyük eserimdir " dediği Cumhuriyetimizi hediye eden Mustafa Kemal Atatürk'ü ve silah arkadaşlarını ne kadar büyük bir minnettarlık ve saygıyla ansak da azdır. Ruhları şad olsun ...