HEMEN MAGAZİN İZMİR'E ABONE OL!

HABER -- 17 Haziran 2021

EDA YÖN İLE MAGAZİN İZMİR ÖZEL

Magazinizmir
"Tiktok Fenomeni" Eda Yön ile gerçekleştirdiğimiz keyifli röportaj sizlerle.

Öncelikle bize biraz kendinden bahseder misin?
Ben Eda Yön. 10 Eylül 1999 Ankara doğumluyum. Ege Üniversitesi sosyoloji bölümü 3. Sınıf öğrencisiyim, İzmir’de yaşıyorum. Küçüklüğümden bu yana hep çok hareketli, enerjisi bitmek bilmeyen ve atletik biri oldum. İlköğretim zamanlarımda okulumuza gelen jimnastik eğitmenlerinin seçimleri sonucunda bu branşta yer almaya başladım ve böylelikle spor hayatım başlamış oldu. Hayatını spora adamış biriyim. Özellikle atletizm, jimnastik ve dans alanlarında Türkiye ve uluslararası derecelere sahibim. Aynı zamanda dans sporu branşında milli sporcuyum. Bunun dışında TikTok sosyal medya platformunda yaklaşık sekiz yüz bin kitleye sahip bir profile sahibim. Bu aralar aktif olarak bu platformda yer alıyorum.
Peki ilgilendiğin alanlardan hangisinin seni daha iyi yansıttığını düşünüyorsun?
Kesinlikle dans diyebilirim. 14 yaşında lisede bir dans okulunun düzenlediği seçmelerle dansa başladım. Öyle ki hayatım her alanında dans var. Her nerede olursam olayım duygularım istemsizce dansa dönüşüyor. Örneğin yoğun geçen bir günün ardından eve gitmenin sevinciyle sokakta dans ederken görülen kişi muhtemelen benimdir
Bu branşta ilerlerken önüne çıkan zorluklar nelerdi?
Dansa ilk başladığımda yakın çevremden çok iyi tepkiler almamıştım. Yine de pes etmedim. 16 yaşımda bir güzellik yarışmasında dans koreograf olarak yer aldım, çeşitli derecelerle birçok başarıya imza attım. Benim için çok özel başarılardı fakat bu sevinci paylaşabileceğim kişi sayısı yok denecek kadar azdı. O zamanlarda dans ettiğim için işittiğim çeşitli hakaret ve etiketlenmelerle birlikte ergenlik döneminin de getirdiği karmaşık duygu durumları içinde kötü bir direnme süreci göstermiştim. Bir süre sonra çevremden gelen baskılara dayanamayarak 2-3 sene kadar danstan uzaklaşmak zorunda kaldım. O dönemde odamı bir dans salonuna çevirmiştim. Dolayısıyla tam olarak danstan kopamadım ve evimde kendi kendime dans etmeye devam ettim.

Danstan uzaklaştığın bu sürecin sana kattığı veya sana kaybettirdiğini düşündüğün şeyler olduğunu düşünüyor musun?
Bu dönemin benden götürüleri tekniğimi kaybetmem ve insanlardan uzaklaşmam oldu. En iyi kısmı ise kendimi bulmam oldu. Bu süreçten sonra hayatımı kimselerin baskısı altında kalmadan yönetmeye başladım.
Ne zamandır sosyal medya ile ne ilgileniyorsun?
Tiktok’a yaklaşık 5 ay önce giriş yaptım. Burada da dans ağırlıklı çeşitli içeriklerle 4 ayda 750.000 takipçi kitlesine ulaştım.
Bu platformda bu kadar aktif olmandaki motivasyonun nedir?
İçeriklerim daha çok, özgürce dans edebilmek ve insanlara bunu yayabilmek adına insanların bulunduğu metro, meydanlar, kafeler gibi alanlarda çekiliyor. Bu konuda aldığım olumlu tepkiler ve özgürlüğüm beni daha da ileri itiyor. Aynı zamanda bu platformda çok güzel bir aileye sahip oldum. Onların destekleri en büyük motivasyon kaynağım.
Sosyal medyadaki sen ile gerçek hayattaki sen arasında herhangi bir farktan söz edebilir miyiz?
Aslında her iki tarafta da her zaman olduğum gibiyim. Yalnızca gerçek hayatta, sosyal medyadaki kimliğime kıyasla biraz daha ciddi ve sakinim.
Gücünü kaybettiğin zaman kendini nasıl toparlarsın?
Tek bir cümle ile her zaman devam etmem gerektiğini kendime hatırlatarak: “Her ne olursa olsun kendin olarak devam ve asla pes etme” 

FACEBOOK İLE BAĞLAN