HEMEN MAGAZİN İZMİR'E ABONE OL!

YEME & İÇME -- 15 Şubat 2016

İzmirliler'e Cağ Kebabını Sevdiren İsim

Magazinizmir
Cağ kebabını İzmirlilere sevdiren Mehmet Atiş Erzurumlu bir girişimci.

İzmir O’nun sayesinde cağ kebabını tanıyıp sevdi. Şu anda Gaziemir, Bornova ve Pınarbaşı’nda üç restaurantıyla İzmirlilere hitap eden Babadan, Manisa’da en büyük metrekareye sahip cağ kebabı restaurant şubesi için hazırlıklarını sürdürüyor.

İzmirlilerin cağ kebabını sevmesinde kuzu etinin kokmamasının en büyük etkenlerden biri olduğunu ifade eden Babadan Cağ Kebabı kurucusu Mehmet Atiş, sinirleri, yağları alındığı için kokunun ortadan kalktığını belirtti. Cağ kebabının yapısı gereği içine katkı maddesi olarak sadece tuz, karabiber ve soğandan başka katkı maddesi kaldırmadığını anlatan Atiş, "Et yemeyen vejetaryen müşterilerimiz bile kuzu etini sevdi ve yemeye başladı. Çünkü kuzu eti lezzetinin yanında dana ve tavuk etine oranla daha sağlıklı bir et olduğu da bilimsel olarak kanıtlandı” diye konuştu.

"İzmir'de Cağ Kebabı Yiyeceğim Yer Bulamadığım İçin Bu İşe Soyundum"

İzmir’de cağ kebabı yiyeceği yer bulamadığı için cağ kebabı işine girdiğini anlatan Atiş, "Temiz. En azından şunu söyleyeyim helal kesim güven veriyor. 2007’de İzmir fuarında cağ kebabı yedim, beğenmedim. O gece karar verdim. Yerimi tuttum. 4 ay tadilat sürdü açtık ve ondan sonra insanların ete alışması zor oldu. İzmir gibi sıcak bir yerde. Pizza, pide lahmacun ızgara çeşitleri vardı. İnsanlar onlara da gelsin diye koyduk. Çok ilginç olaylar da oldu mesela 2 bayan geldi; ana kız. Baktım başka bir şey söylediler cağ kebabı tavsiye ettim. (Yemem) dedi. Benim de zoruma gitti. Pide söylendi. Ben ustaya dedim (ikram et), aldılar yediler. Beni çağırdılar pideyi iptal edebilir miyiz? dediler. Bizim müşterilerimiz süreklidir. Hemen hemen herkese birbirini tanır. Bu arada menümüz de zengin. Başka bir şey de yese tadımlık da olsa cağ yiyorlar mutlaka. Böyle bir alışkanlık yemek kültürü oluşturduk İzmir’de. Bayanlar bizim burada altın günü yerine cağ kebabı günü yapıyorlar. Cağ kebap haftası yapan bayanlar var. Birbirlerine methediyorlar ve en sonunda da hadi birlikte gidelim diyorlar." ifadelerini kullandı.

Babadan Çocuklara Emanet

Atiş, ikisi kız bir erkek üç çocuğuna restaurantları devrettiğini ve işi öğrenmelerini istediğini anlatarak, kendisinin uzaktan takip ettiğini dile getirdi. “Manisa’ya da kuzenime açıyoruz. Manisa’daki yerimiz tadilat halinde. Türkiye’nin en büyük cağ kebap salonu olacak. Türkiye’de ilk 4'üncü şubesi olan cağ kebabı restoranı biz oluyoruz” diye konuştu.

Pideye Eti Fazla Koydu Satamadı

İlginç anekdotları da paylaşan Atiş, başka ürünler sipariş edildiğinde cağ kebabı da ikram ettiklerini belirterek “Hiç bir üründe katkı maddesi yoktur. İddia ediyorum. Pide yaptığımız dönemlerde ustaya ( 1 kilo kıymadan kaç pide çıkar?) dedim. (18-20) dedi. (Sen 10 tane çıkar) dedim. Kıymayı çok koyduk domatesi soğanı azalttık, mal satılmadı. Ben de kapattım dedim ben kötü mal satmam. İnsanların damak tadını öyle alıştırmışlar. 50 grama denk geliyor 20 tane ben 100 gr koyuyorum. 50 gram soğanla domatesi azaltıp yerine kıyma koyuyorum ve satamadım. Ben de kızdım. Yemesinler pide dedim ben kötü şey yedirmeyeceğim dedim" ifadelerini kullandı.

Ayran Aşı ve Kuru Fasulyesi de Ünlü

Ayran aşı çorbasının buğdaydan yapıldığını, kuru fasulyenin yarısının zeytinyağı, yarısının tereyağla yapıldığını kaydeden Atiş, "Akşamdan sütte yatırıyoruz suda ıslatmıyoruz. Yumuşatır ve tadını veriyor. İnsanlar alsın evinde pişirsin diye tarifi de her masamızda var. Gelsin mutfakta da gösteririz" dedi.  

FACEBOOK İLE BAĞLAN