Karakteri Olan Kafe: RCS
RCS olarak yoluna devam eden marka, çay-kahve, pasta, unlu mamul, yemek ve şarap kültürünü bir arada topladı.
Kendine has ahşap iç dizaynı, içinde sergilenen antika plak, pikap, müzik aletleri gibi eşyalarla dikkat çeken RCS’nin en önemli özelliği de salatayı İzmir’de yemek haline getirmesi. Salatanın her türlü balıklı, tavuklu gibi çeşitlerini ilk kez yapan, İtalyan ve Fransız mutfaklarından tatlar sunan RCS, ‘lavaş pizza’yı İzmir’e ilk getiren restoran olmasıyla da tanınıyor.
19 yıldır İzmir’de farklı bir konseptle hizmet verdiklerini anlatan Toni Benadava, "Biz karakterli bir marka olarak kalırken bir yandan da sistemimizi bozmadan yolumuza devam ediyoruz. Ana çalışanlarımız kurulduğumuz günden bu yana bizimle. Sadece servis elemanı arkadaşlarımızda değişiklik olabiliyor. Ağırladığımız misafirlerimiz de sanki abonemiz gibi. Hangisinin neyi nasıl yemek istediğini biliriz. Açıldığımız günden bu yana gelen müşterilerimizin çocukları şimdi 25-30 yaşında. Onlar da bizim tadımızı bildikeri için gelmeye devam ediyor. Burada bir aile ortamı var" dedi.
RCS’nin diğer ortağı Hami Aygen ise, esas mesleği olan şirket danışmanlığının yanında bu işe girdiğini ve 19 yıldır Toni Benadava ile muhteşem bir işbirliği kurduklarını belirtti. RCS’in başında olan Benadava’nın karakterli bir işyeri yarattığını dile getiren Aygen, şunları söyledi:
"Bir işyerinin marka olmakla beraber karakteristik bir yapıya kavuşması da çok önemli. RCS’nin bir karakteri var. 10 yıl sonra 15 yıl sonra da gelseniz o havayı yaşarsınız. Biz karakterimizi korurken gelişme içindeyiz de. Mekana hep ilaveler vardır ama o ilaveler batmaz. Tam tersi bunu perçinler, özellikle biz buna çok dikkat ediyoruz. İsteyenin çay-kahve içebileceği, isteyenin pasta ya da yemek yiyebileceği, içkisini yudumlayabileceği bir mekan burası."
