HEMEN MAGAZİN İZMİR'E ABONE OL!

Ebru Eryener

Konumuz Diyabette Egzersiz!

Magazinizmir

Öncelikle size kısaca fiziksel aktivite ve egzersiz arasındaki farktan bahsetmek istiyorum. Fiziksel aktivite; vücutta meydana gelen, kas aktivitesinin olduğu herhangi bir aktivitedir. Egzersiz ise bir amaca uygun olarak planlanmış̧, tekrarlar içeren fiziksel aktivitelerdir. Tüm vücudu ya da ilgili bazı bölgelerini içerebilir. Fiziksel aktivite/egzersiz yapmaktaki temel amaç fiziksel uygunluğun artırılmasıdır. Fiziksel uygunluk ise; kişinin fiziksel aktivite yapabilme yeteneğidir, fiziksel kapasitesinin (efor kapasitesi) göstergesidir. Bu kapasite tabii ki geliştirilebilir.

Kişiden kişiye ve yapılan fiziksel aktiviteye göre değişiklik gösteren enerji tüketimi göz önüne alınarak uygulanan programlar amaca ulaşacaktır. Bu nedenle, hangi aktivite için oluşacak enerji tüketimi bilinmesi, verilen egzersiz programlarında önemlidir. Yapılan egzersizin verimli olması için harcanan enerji göz önüne alınmalı ve en az enerji ile maksimum iş elde edilebilmelidir.

Kişiye aktivite önerilirken egzersiz test bulguları, iklim, çevre koşulları, entellektüel talepleri, besin alımı, emosyonel durumu ( duygu durumu ) ve tabii ki sağlık durumu göz önüne alınmalıdır. Bireyin yaşı, cinsi, postürü, total kas kitlesinin egzersize katılma yüzdesi, çevre şartları, ısı, yükseklik gibi faktörler egzersiz sırasında kasılan kasların enerji gereksinimini değiştirir.

Benim bu yazımda değinmek istediğim konu Diyabetliler ve Egzersiz.

Diyabet tedavisinde; tıbbi beslenme tedavisi, ilaç tedavisi ve egzersiz (fiziksel aktivite) ayrılmaz üçlüdür. Egzersiz en az beslenme ve ilaç tedavisi kadar önemlidir. Özellikle, tip 2 diyabetli hastalarda fiziksel aktivitenin arttırılması, şekerin hücreler tarafından kullanılmasını hızlandırır ve kan şekerini düşürücü yönde etki yapar. Ayrıca egzersiz, kan kolestrolü ve trigliseridlerin azalmasına, obezitenin düzeltilmesine, hipertansiyonun düşmesine de yardımcı olur. Bununla beraber egzersiz hipoglisemi ( kandaki şekerin düşüklüğü ) oluşumuna da yol açar.

Egzersizin tüm faydalarına rağmen, diyabetliler için normal glikoz düzenleyici mekanizmasının bozuk olmasından dolayı sakıncaları vardır.

Egzersiz sırasında artan kas aktivitesi enerjini ihtiyacını büyük ölçüde arttırır. Tip 1 diyabetlilerde egzersiz sırasında, egzersiz öncesi kan şekeri dolaşımda ki insülin düzeyi ve egzersiz ile hem hiperglisemi hem de hipoglisemiye yatkındırlar. Eğer insülin düzeyi çok düşükse vücutta ki yağlar yakılarak enerji sağlanmaya çalışır. Bu esnada glikoz (şeker) açığa çıkar. Ve kan şekeri yükselir. Ayrıca yağların yakımıyla keton cismi (yağ asitlerinin yıkılmasından sonra ortaya çıkan enerji yakıtı olarak kullanılan maddeler) oluşur ve birey ketoasidoza ( kanda keton cisimlerin birikmesi ) girebilir. Aksine eğer dolaşımda insülin düzeyi çok yüksekse karaciğerden glikoz (şeker) üretimi azalır kasa glikoz girişi artar ve böylece hipoglisemiye yol açar.

Bunun dışında diyabetten göz, böbrek ve sinirler etkilenebilir. Ayrıca gözlerde retinopati (diyabetten dolayı damar tıkanıklığı) oluşabilir. Bu da körlüğe ve gözde bozukluklara neden olabilir. 

Egzersiz sırasında kan basıncı diyabetlilerde, diyabetli olmayanlardan daha fazla yükselebilir.

Diyabetik ayak sorunu olanlarda lezyonlar kötüleşebilir.

Kan glikozu 250 mg/dl üzerinde ise ve keton varsa egzersiz önerilmez. ( kan glikozu normalde 80/105 aralığındadır. )

Egzersiz öncesi aşırı yemek yenmemelidir.

Eğer kan glikozu 100 mg/dl den az ise mutlaka bir ara öğün yenmelidir. Kan glikoz düzeyi egzersizden 30 saat sonraya kadar düşebilir. Bu düşme genellikle egzersizden 4-10 saat sonra oluşur. Egzersiz sırasında hatta egzersizden 12-24 saat sonra hipoglisemi oluşabilir.

Egzersiz sırasında kalp hızı, maximal kalp hızının % 60-80’i olmalıdır.

Egzersiz ısınma ve soğuma dönemleri içermeli, bu süreler 5-10 dakika olmalıdır.

Egzersiz süresi 20 dakikadan az olmamalıdır. Ve haftada 2-3 kez yapılmalıdır.

EGZERSİZ BOYUNCA NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?
Egzersiz öncesi ve sonrası kan şekeri ölçülmelidir.

Eğer kan şekeri 250 mg/dl den yüksek veya 100mg/dl den düşükse egzersize ara verilmelidir.

Egzersiz öncesinde gerekliyse insülin dozu azaltılmalıdır ve insülin yapılan ekstremiteye egzersiz yaptırılmamalıdır. Bunun sebebi insülin yapılan bölgeyi çalıştırdığında o bölgede ki kan akışı artar. Bu da insülinin daha hızlı emilmesine sebep olur. Bu da hızlı şeker düşmesine sebep olup kişiyi ciddi hipoglisemi komasına sokabilir.

insülin kullanan diyabetliler, insülinin kanda en yüksek değere ulaştığı sırada egzersizden kaçınmaları gerekir.

Farklı egzersiz tiplerine olan bireysel glikoz yanıtları öğrenilmeli ve süresine bağlı olarak egzersiz sonrası 24 saate kadar besin alımı arttırılmalıdır.

DİYABET HASTALARINDA EGZERSİZİN FAYDALARI NELERDİR?

Egzersiz sırasında ve sonrasında kan şekerini düşürür.
İnsülin reseptör sayısını arttırır.
İnsüline duyarlılığı arttırır.
İnsülin reseptörlerinin duyarlılığını arttırır.
Kullanılan insülin dozu veya oral ilaç gereksinimini azaltır.
Fiziki uyumu arttırır.
Kalp ve akciğerleri kuvvetlendirir.
Total kolesterolü ve LDL kolesterolü azaltır, HDL kolesterolü arttırır.
Kardiyovasküler risk faktörlerini azaltır.
Psikolojik yararları vardır. Stres ve anksiyeteyi azaltır.
Yaşam kalitesini arttırır.

Tip 2 diyabetlilere gelecek olursak bu kişilerde egzersize bağlı hipoglisemi daha az görülür. Tip 2 diyabette de egzersiz yapmanın faydaları olduğu gibi zararları da vardır. Öncelikle yararlarına değinmek istiyorum.

Obezlerde zayıflamaya destek olur.
İnsülin duyarlılığını arttırdığı için daha iyi kan şekeri kontrolü sağlanır.
Glikozun kullanımı artar.
Karaciğerden glikoz üretimi azalır.
Egzersiz sırasında kanda insülin seviyeleri azalır.
Stresi azaltır.
Hastaların yaşam kalitesini arttırır.

PEKİ EGZERSİZİN RİSKLERİ NELERDİR?

Ayak yaraları, özellikle sinir tutulumu varsa kötüleşebilir veya yaralar oluşabilir.
Koroner kalp hastalığı atakları olabilir.
Egzersiz sırasında kan basıncı daha yüksektir.
Göz, böbrek ve akciğer sorunları kötüleşebilir.
Egzersizin glikoz üzerine etkileri geçici olduğundan, düzenli ve uzun süre yapılmalıdır.
Akşam yapılan egzersizin bir gün sonraki sabah kan glikoz seviyeleri üzerine olumlu etkisi vardır.
3 gün hiç egzersiz yapılmazsa, olumlu etkiler kaybolur.
Kan glikoz düzeyi 200 mg/dl veya altında olanlar yüksek olanlara göre egzersizlerden daha çok yararlıdır.
Sülfonilüre ( Tip 2 diyabet tedavisinde kullanılan oral antidiyabetik ( şeker düşürücü ) ilaç sınıflarından biri. Hipoglisemi oluşturma riskiyle bilinir. ) alan ve kan şekeri normal olan hastalarda, egzersizden önce doz azaltmaya veya ilacı bırakmaya gerek yoktur.

PEKİ EGZERSİZE HAZIRLIK NASIL OLMALIDIR?

Arzu edilen egzersiz programının seçilmesi
Egzersize uygun ısınma ve soğuma periyodları içermeli ( 5-10 dakika )
Uygun spor ayakkabı seçimi ve ayakların kuru olması gerekir yaralanmalardan korunmak için.
Diyabet kimliği
Egzersizden 2 saat önce 500 ml sıvı ve egzersiz sırasında da sık sık sıvı alımı
Egzersiz, öğünden 1-1.5 saat önce yapılmalıdır.
Tek başına egzersiz yapılmamalı
Haftada 3-5 kez olacak şekilde ve düzenli egzersiz yapılmalı.
Egzersiz öncesi kan şekeri ölçülmeli
Egzersiz süresince diyabetli, yanında glikoz kaynağı besinler bulundurmalıdır.
Tüple dalma, planörle uçma, yamaç paraşütü, sörf, tırmanma vb. sporlarda hipoglisemiyi tedavi etmede ve önlemede zorluklar olabilir. Özel önlemler alınmalıdır.
Yürüme, hafif koşu, yüzme, bisiklete binme gibi egzersizlerle nabız yükseltilmelidir.

EGZERSİZ ESNASINDA HİPOGLİSEMİ OLUŞURSA...

Egzersiz hemen sonlandırılmalıdır.
Hızlı emilen şekerli besinler alınmalıdır, içine 3-5 kesme şeker atılmış su veya meyve suyu içirilir.
Şekerin kana emilmesi için 15 dakika beklenir.
Hasta kendini iyi hissediyorsa ve kan şekeri 100 mg/dl' den yüksek ise egzersize devam edebilir.
Eğer hasta toparlanmazsa mutlaka hastaneye götürmelidir.

Biz spor hocalarına düşen görev çok büyük. 

Sağlıkla Kalın...
 


Yazarın Diğer Yazıları
FACEBOOK İLE BAĞLAN