Duygusal Açlık Nelerden Kaynaklanır?

Yemek yemek her zaman bir duygusal krize mi dönüşüyor? Moraliniz bozulduğunda, bir şeye sinirlendiğinizde hemen kendinizi buzdolabı başında mı buluyorsunuz? Birçok kadında karşımıza çıkan duygusal açlıkla savaşıyorsunuz demektir.

Peki, Nedir Bu Duygusal Açlık?

UCLA Üniversitesi’nde profesörlük yapan klinik psikiyatri alanında başarılı araştırmalara imza atan ve aynı zamanda shrinkyourself.com sitesinin kurucusu Dr. Roger Gould bu açlık türünü  "Biyolojik açlık yavaş yavaş kendini gösterir ve sebzeyle tepeleme dolu olan bir tabak doymanız için yeterlidir. Duygusal acıkmada ise günün farklı saatlerinde duygusal sorunlar yaşadığınız zaman aşerme olarak kendisini belli eder Genellikle de vücudunuzun ihtiyacı olan besinleri değil de, sizi duygusal sorunlarınızdan uzak tutan abur cuburları aşerirsiniz. Bazı insanlar bu bağlantıyı fark ederken, bazıları ise bu tuzağa düşerek her bunalıma girdiklerinde kilo almaya başlıyor. Bizim amacımız da insanlara duygusal açıkmayla biyolojik acıkma arasındaki farkı öğretmek ve her bir sorunla karşı karşıya kaldıklarında çareyi buzdolabına saldırmakta bulmamalarını göstermeye çalışıyoruz." diyerek anlatıyor ve genelikle moralimiz bozulduğunda hep canımızın aynı gıdaları tüketmek istediğini belirtiyor. Bu nedenle aşerdiğiniz gıdaya göre ruh halinize keşfetmek mümkün.

İşte Power’ın Keşfettiği Nedenler ve Anlamları

– "Peynir ve tuzlu kraker canım çekiyor."

Bu ne anlama geliyor? "Kafam karışık ve hayal kırıklığına uğradım."

– "Et ürünleri canım çekiyor."

Bu ne anlama geliyor? "Sinirliyim."

– "Dondurma ve krema canım çekiyor."

Bu ne anlama geliyor? "Huzura ihtiyacım var."

– "Kahve ve çikolata canım çekiyor."

Bu ne anlama geliyor? "Çok mutsuzum ve ilgiye ihtiyacım var."

– "Bol miktarda mısır gevreği tüketmek istiyorum."

Bu ne anlama geliyor? "Çok stresliyim."

– "Bol kremalı pasta canım çekiyor."

Bu ne anlama geliyor? "Kendimi yalnız hissediyorum."

Bugüne kadar uzmanlar kriz anında rahatlamak ve yemekten uzak durmak için sıcak bir köpük banyosu yapmamızı ya da dişlerimizi fırçalamamızı öneriyordu. Ama bu anları birden çok kez yaşayanlar bilir ki; köpük banyosu çikolata gibi abur cuburlardan uzak durmanızda kesinlikle uzun süreli bir etkide bulunamıyor. Bu yüzden rahatlama aşamasında kendinizi sorgulamaya çalışabilirsiniz. Neden bu kadar stresliyim? Sorunlarımın çözümü var mı? Onlardan ne kadar uzun süre daha kaçabilirim? soruları sorgulamada size destek olabilir. Ayrıca yürüyüşlere çıkmak, arkadaşlarla sohbet etmek de aslında oldukça rahatlatıcı yöntemler olarak biliniyor ve uzmanlar tarafından öneriliyor. Yemek her zaman son çareniz olmalı… Ama tabi ki zor bir günün sonunda ağzınıza atacağınız bir parça tatlının da hiçbir zaman bir zararı olmaz.