HEMEN MAGAZİN İZMİR'E ABONE OL!

RÖPORTAJLAR -- 27 Şubat 2020

MAGAZİN İZMİR DERGİSİ '19-ŞUBAT'20 SAYISI SİZLERLE

Magazinizmir
Zalim İstanbul dizisinin Damla Karaçay’ı! Farklı duruşu ve enerjisi, zerafeti ve duru güzelliği ile dikkat çeken Simay Barlas ile dünü, bugünü, küçük yaşlarda başladığı oyunculuk macerasını, gelecek ile ilgili planlarını ve ailesine olan düşkünlüğü hakkında konuştuk. Röportajımızı Karaköy'ün içerisinde saklı bir cennet gibi kalan Sub Hotel Karaköy otelde gerçekleştirdiğimiz fotoğraflar ile perçinledik.

Simay Barlas’ı sana sorarsak nasıl anlatırsın? Nasıl bir çocukluk geçirdin?

İki kardeşiz, bir ağabeyim var. ‘Annesinin kızı’ terimi benim için uygun galiba. Pek çok kız çocuğu gibi babama düşkünlüğüm ayrıdır ama “Annesinin kızı” beni daha iyi anlatıyor. Sokakta oynamaktan eve gelemeyen, üstü başı toz içinde evine dönen bir çocuktum. Şanslıyım galiba bugünü düşündüğümüzde. Bugün çünkü çocuklar saatler boyunca sokaklarda oynayamıyor, vakit geçiremiyorlar. Bu nedenle mutlu bir çocukluk geçirdim.

 

Genç bir oyuncusun ve iyi projelerde yer aldın. Macera nasıl başladı?

Çok küçük yaşlarda başlayan bir hayaldi benim için oyunculuk, benim isteğim, ailemin bilinçli oluşu ve farkındalığı da beni bulunduğum yere taşıdı.

 

Peki hayalinde var mıydı oyuncu olmak?

Bir önceki soruda da dediğim gibi çok küçük yaşlardan beridir hayalini kurduğum bir meslek oyunculuk ve bu mesleği yapmaktan çok mutluyum.

 

Oyunculuk üzerine eğitim aldın mı ya da  almayı düşünüyor musun?

Eğitim aldım ve almaya da devam ediyorum. Başarılı bir oyuncu olmak istiyorsam hep öğrenmem gerektiğini ve öğrenmem gereken şeylerin hiçbir zaman bitmeyeceğini biliyorum. Çünkü oyunculuk klişe olacak belki ama gerçekten hiç bitmeyen bir serüven, hiç bitmeyen bir macera, çok uzun bir yolculuk gibi benim için. Bu bitmeyen serüven ve yolculuk beni her gün daha da heyecanlandırıyor ve bu heyecan hiç bitsin istemiyorum. Kendimi her gün öğrenmeye daha da aç hissediyorum. Bu duygu da her geçen gün işime daha da büyük bir tutkuyla bağlanmamı sağlıyor.

Herkes tarafından sevilen ve keyifle izlenen bir dizide oynuyorsun. Bu hayatını nasıl etkiliyor?

İnsanların sevgisini ve ilgisini hissetmek, dizi yoluyla onlarla bağlantı kurabilmek çok güzel bir hissiyat.

 

Canlandırdığın Damla karakterinden bahseder misin?

Damla ünlü bir sosyal medya fenomeni, önceliği her zaman kendisi olan, hayatı ti’ye alan, hiçbir şeyi kafasına takmayan dişli bir kız ve evet aslında daha önce oynadığım karakterlerden ve benden çok farklı biri, böyle bir karaktere hayat verecek olmak beni çok heyecanlandırdı.

 

Çok uzun çalışma  saatleri ve yorucu set ortamına dayanabilmek çok kolay olmasa gerek?

Dizilerin süresi malum; 2-2.30 saat sürüyor bir dizi ve tabii ki çok yoğun, çok yorucu bir tempoda çalışıyoruz bazen kendimize zaman ayırmadığımız bile olabiliyor.

 

Peki projenin sevilme sırrı ne sence?

Hikayemizin güçlü olduğunu düşünüyorum aynı zamanda her bir karakterin kendi hikayesi ve beslendiği yerler var bu yüzden çok gerçek.

 

Tecrübeli oyuncuların olduğu kadrolarda yer almak  neler kattı sana?

Tecrübeli oyuncularla çalışıp rol için öneriler almak ve bunlarla rolle olan bağın kuvvetlenmesini sağlamak bizler için çok güzel bir şey bence ve bu büyük bir şans, çünkü o isimlerle aynı projede yer almak kendinizi daha da geliştirmek için bir olanak..

 

İlerleyen dönemde kendini oyunculukta hangi noktada görmek istersin?

Bu bir yol bence ve bu yolda öğrenecek çok şeyim var. Tabii ki yaşım gereği de, tecrübe gereği de yolun başındayım ancak bulunduğum sektörde olmaktan çok mutluyum ve daha iyi yerlere gelebilmek için kendimi geliştirmeye devam ediyorum.

 

Ekranda kendini izlerken neler hissediyorsun?

Kendini izlerken çok rahatsız olanlardanım. “Acaba ne yaptım”, “Bir eksiğim var mı”, “Şöyle oynasam daha mı iyi olurdu, nasıl oldu acaba” gibi sorular bende hiç bitmiyor. Çünkü hiçbir zaman tatmin olmuyorum. Hep “Daha iyisi olmalı”, “Daha iyisini yapabilirdim aslında” diye düşünüyorum.

 

Herkesin tanıdığı biriI ve şöhret olmak, üstelikle genç yaşta  bunu yaşamak seni nasıl etkiledi?

Aslında beni çok etkilediğini düşünmüyorum; ben yine aynı Simay’ım, daha önceden hayatım nasılsa aynı şeyleri devam ettiriyorum.

 

Seni tiyatro sahnelerinde görebilecek miyiz?

Umarım ben de çok isterim.

 

Peki hayatında asla yapmam dediğin neler var?

İnsan neyi asla yapmam derse başına gelirmiş, yaşaya yaşaya öğreniyor insan, bende de öyle oldu aslında. Ne için “asla yapmam”, “asla giymem”, “asla gitmem” vb. şeyler dediysem onlar başıma geldi bu yüzden artık asla demeyi bıraktım. Hayat beklenmeyenlerle dolu, gün içerisinde bile olumlu ve olumsuz bir sürü durumla karşılaşıyoruz ve bu yüzden kendimi akışa bırakıyorum.

 

Dijital platform son yıllarda oldukça ilerledi ve keyifli işler yapılıyor. Bu tarz projelerde oynamak ister misin?

Dizilerin süresi dünya standartlarında, çok daha makul olduğu için tabii çok daha güçlü işler çıkıyor dijital platformlarda. Ben de bu mecralara yapılan bir işin parçası olmayı çok isterim.

 

Oyunculuk mu? Modellik mi? İlk tercihin hangisi?

Tabii ki oyunculuk. Hayattaki en büyük hedefim kariyerim üzerine, aslında biraz özel hayatımdan arınıp kariyerime yönelmiş olabilirim çünkü oyunculukta daha önce de dediğim gibi hep öğrenmem gerektiğini biliyorum ve her gün uyandığımda bugün ne öğreneceğim diye kalkıyorum bu heyecan da beni hayatta tutuyor, kariyerime ve mesleğime daha da bağlanmamı sağlıyor.

 

Oyunculuğun seni zorlayan taraflarından bahseder misin?

Duygulardan beslenip duyguları tüketmek, duygularla çalışmak yorucu olabiliyor. Çok yoğun duygulu uzun bir sahne çektiğimde kendimi bitkin hissedebiliyorum; beni en yoran yönü bu diyebilirim.

 

Sosyal medya ve fanların ile aran nasıl?

Sosyal medyayı ölçülü bir şekilde kullanmayı seviyorum. Aktif bir kullanıcıyım diyemem. Ama tabii ki boş kaldığım zamanlarda sosyal medyada vakit geçirip videolar izleyerek eğleniyorum. Sosyal medya ve televizyon aracılığıyla sevenlerimizle bir bağ kurabilmek çok güzel; onları çok seviyorum.

 

Aşkı nasıl yaşıyorsun? Nasıl bir aşıksın?

Aşk çok saf, temiz, büyülü ve gerçek bir duygu. Aşkın beni beslediğine inanıyorum ve beslendiğim duygunun gerçek olduğunu bilmek beni ona daha da bağlıyor, ona daha sıkı sarılıyorum. Aşkın sadece karşı cinse olan bir ilgi ve duygu olduğunu düşünmüyorum. Ben birçok şeye aşk duyuyorum işimi, arkadaşlarımı, ailemi çok büyük bir tutkuyla, aşkla seviyorum. Birinden etkilenebilmem için her şeyden önce ona güvenebilmem gerekiyor bu sadece bir ilişki için değil her türlü ilişkide geçerli. Aşk, arkadaşlık, iş fark etmez; güven benim için çok önemli.

 

Yapmaktan keyif aldığın bir spor dalı var mı?

Küçükken bale yapıyordum ve çok sevip çok keyif alıyordum. Şu aralar çok spor yapabileceğim bir zamanım olmuyor ama boş zamanlarımda pilates yapıyorum.

 

Başını alıp gitsen rotan nereler olurdu?

Aslında yaz tatillerini daha çok severim ama karı çok özledim o yüzden büyük ihtimalle kar yağan veya kayak yapabileceğim herhangi bir yer olabilir.

 

Tamamı sana ait bir günü nasıl geçirirsin?

Set yoğun olduğu için kendime çok fazla zaman ayırıp dinlenemiyorum. Tamamı bana ait bir günü evde kahvemi içip film izleyip kitap okuyarak dinlenerek geçirirdim.

 

Tarzını nasıl tanımlarsın?

Aslında yerine göre değişiyor yerine göre spor, yerine göre şık, yerine göre spor şık; hep spor veya hep şık giyiniyorum diyemem.

 

Alışveriş ile aran nasıl?

Alışveriş konusunda biraz takıntılı olabilirim, alışveriş yapmayı çok seviyorum. Bir şeyi beğendiğimde onun her rengini alıyorum..

 

Eleştirye açık mısın?

Eleştiriye sonuna kadar açığım tabii ki hakarete dönmediği sürece çok ince bir çizgi var çünkü eleştiri ve hakaret arasında.

 

Hayvan besliyor musun?

Şu an beslemiyorum.

 

Son olarak sana İzmir’i sorsak neler söylersin?

İzmir benim için nefes almak gibi. Sıcakkanlı, mutlu insanlar ve harika bir şehir…

 

SİMAY BARLAS HAKKINDA BİLİNMEYENLER VE DAHA FAZLASI İÇİN:

https://open.dergilik.com.tr/magazineDetail/42274

FACEBOOK İLE BAĞLAN