HEMEN MAGAZİN İZMİR'E ABONE OL!

İŞ DÜNYASI -- 22 Şubat 2016

Bir Dokunuşuyla Mekanlara Ruhunu Kazandıran 'İç Mimar Cankut Büyüktoksavul'

Magazinizmir
Magazin İzmir'e özel sorularla karşınızda Cankut Büyüktoksavul röportajı sizlerle.

1- Öncelikle Cankut Büyüktoksavul’u tanımak isteriz. Eğitiminizden ve bugüne kadarki kariyerinizden bahseder misiniz?

Babamın görevi dolayısıyla, çeşitli ülke ve şehirlerde başlayan ve süren eğitimim, Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden mezun olarak yepyeni bir yön buldu. Öğrenciliğim sırasında çeşitli büro ve şirketlerde proje mimarı çalıştım. 1986 yılında Açı Mimarlık Ltd.Şti’ni kurdum. Birçok proje ve uygulamalara imza attım. Bu uygulamalarda en çok öne çıkan çalışmalarım restorasyon ve iç mimarlık alanlarında oldu.

2- Mimarlık felsefenizi özetler misiniz? Sizin için mimarlık ne ifade ediyor?

Mimarlık benim için kullanıcının isteklerini, mekandan beklentilerini kendi mesleki görüş ve tecrübemle kaynaştırmaktır. Mimarlık benim için hayat demektir. Her yeni mekanı yaratma sürecinde duyulan o heyecanı yaşamak ve ortaya çıkan çalışmanın kullanıcı tarafından da beğenildiğini görmek en büyük mutluluğum.

3-Ülkemizde mimarlığın daha iyi bir seviyeye gelmesi için zengin ve tarihi kültürel arka planımızı daha iyi nasıl değerlendirebiliriz? Bize özgü bir mimari anlayış yaratmakta bu husus ne derece önemli?

Konum olarak birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir ülkenin bireyleriz. Ancak son zamanlarda tasarım ve uygulamalarda gelinen nokta benim için çok üzücü. Böylesine zevksiz ve hatta bayağı denilebilecek sözde Osmanlı tarzı diye sunulan çalışmaları şaşkınlıkla izlemekteyim. Doğu-batı sentezi diye dilimize sakız olmuş bir kavramı tasarım dünyamızda da içselleştiririz umudunu hala taşımaktayım. En büyük dileğim bunun için başta mimarlık alanında faaliyet gösteren okullar olmak üzere eskiyi kötü gösterme anlayışının bırakılması, gelenekseli anlayarak günümüze uygun bir şekilde harmanlamasına öncülük etmesi. Zira dünya artık farklı seslere, farklı tarzlara yönelmekte. Anlatacak değişik hikayesi olanlar ön plana çıkmakta.

4-Türkiye’deki kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında görüşleriniz neler?

Çıkış noktası iyi olmakla birlikte şu an kentsel dönüşümün geldiği nokta kenti güzelleştirmek şöyle dursun, ekolojik hayata, estetiğe hatta insanca yaşamımıza yönelmiş rant amaçlı bir saldırı olarak görmekteyim.

5-Sizce başarılı iç mimari projelerin olmazsa olmazları nelerdir?

Kullanıcının isteklerini dinlemek, gözlemlemek çok önemli. Mekanın hangi ruh halini temsil etmesi isteniyorsa onu estetik, fonksiyonellikle öne çıkarmak da benim için öncelikli.

6-Yaşam alanlarımızı ufak dokunuşlarla daha yaşanılası bir hale nasıl getiririz?

Burada en önemli konu mekanın kurgusunu doğru yapmak. Stil, renk ve malzemeleri birbirini bütünlemesi. Çok sık yapılan hata ise kullanıcıların çeşitli iç mimarlık dergilerinden beğendiklerini kopyala yapıştır mantığıyla uygulayıp birbirinden kopuk ögelerden oluşan bir kolaj oluşturmaları. Büyük masraflar sonucunda ortaya çıkan bu çalışmalar hüsranla sonuçlanıyor. Ufak bir dokunuş bile olsa bir profesyonelden yardım almak kullanıcıya sayısız faydalar sağlayacaktır.

7-İş, ev, ofis, cafe, restorant ve işletmelerimizin tasarımları hakkında sizden ufak tüyolar alabilir miyiz?

Ben tasarımlarımda en önem verdiğim konuyu sloganım haline getirdim. “Mekanın ruhunu vermek” Ben bu çalışmalarımda bu ruhu neler verebilir işte onun analizini yapıyorum. Örneğin bu bir evde “mutluluk, aşk”, showroomda “satışı arttırmak”, bir ofiste ise “ konsantrasyonu arttırarak verimi yükseltmek” gibi beklenti ve ihtiyaçları öne çıkarmak oluyor.

8-Son dönem projeleriniz veya gelecekte hayata geçirmek istediğiniz projeler neler?

Ev, showroom, ofis binaları benim uzmanlık alanlarıma girmekte. Ancak uzun süredir üzerinde çalıştığım ve bilgi birikimimi aktarmak istediğim diğer bir alan Restoran ve eğlece mekanlarıdır. Spesifik konuda çalışmanın verdiği rahatlık elbet güzel ancak beni heyecanlandıran hiç bilmediğim bir alanda proje yapmak. Zira yepyeni sularda yüzmek insanı tecrübesi ne olursa olsun geliştiriyor ve yaratıcılığını farklı alanlarda kullanmasını sağlıyor.

9-Son olarak, İzmir size ne ifade ediyor? İzmirli genç mimarlara tavsiyeleriniz nelerdir?

Babamın görevi dolayısıyla ilkokulu bitirdiğim, zaman zaman tatile geldiğim Türkiye’nin batılı yüzüdür İzmir. Sosyal hayatın yoğun olduğu, dil, din, cinsiyet farkının önemsenmediği; tipik batılı bir şehirdir gözümde . Şehircilik açısından da en güzel örneklerden birisidir.
Yoğun bir rekabetin görüldüğü mimarlık dünyasına katılmış genç meslektaşlarıma tavsiyem ise etraflarını, toplumu gözlemlemeleri. Bıkmadan usanmadan çalışmaları ve kendilerini geliştirmeleri.

Teşekkür Ederiz

www.achimimarlik.com
 

FACEBOOK İLE BAĞLAN