İki Kadın!..

Bu Dünya ne kadınlar olmadan,ne de erkekler olmadan yürür... Zaman zaman bir dolu küfür sallasak ta karşı cinsimize; işte eninde sonunda öyle ya da böyle işi daha eğlenceli hale,keyif alınabilecek hale getirmeyi başarabilirsek. O zaman sanki daha huzur içinde yaşayacağız. Ama bunu da beceremiyoruz sanırım.

 

Kimi kadın şanslı gelmiştir bu Dünyaya. Mesela hiç çalışmadan,aileden de hiç geliri olmadığını bile bildiğim ne kadınlar vardır ki; baya baya cebinde 50 TL ile inanın Avrupa turuna çıkar.

En güzel yerlerde o' yemek yer,en güzel club' larda o' gezer,en güzel teknelerde mavi yolculuklara çıkar,gezer de gezer.... Nasıl mı olur?... Vallahi bende bilemiyorum,çözemedim.

Bu kadın güzeldir sadece o' kadar. Tek özelliği fiziki güzelliği olan,hayatında 2 kelimeyi dahi bir araya getiremeyen bu cahil kadınların kaderi,zengin, göbekli,kodaman tabir ettiğim,çirkin adamlarla sevgili olmaktır. Ama kadın mutludur çünkü onun seçimidir bu. Zaten kilitlendiği hedefi bu olmuştur daima. Aman ben kariyer yapayım,okuyayım,gündemde neler oluyor hiç olmazsa bari gazete okuyayım falan da demez... 

 

Gazete okur okumasına, ama sadece magazin sayfalarını tercih eder bu kadınlar. Çünkü kim var kim kiminle,nerelere gidiyor,avı için gereken donanımı edinme çabasındadır. Bu kadının kaderi aslında ömür boyu sadece "dekor" olmaktır. Kimi zaman o' kodaman adam lüx hayatı yaşatırken,bir yandan da parasıyla,bazen gücüyle ezse bile; kadında gururdan eser olmadığı için,bu gibi kadınlar sadece valizine bir miktar marka kiyafet koyabilmek, cebine de bir miktar ilerideki yaşamı için nakit koyabilmek için,ya da daha da ileri gidip bir kaç tapu koyabilmek için katlanır. Katlanmak da değildir zaten bu.. Çünkü onun istediği budur!... Bunun için yaşar zaten! Hedefi doğrultusunda yaşar.

 

Aslında her kadın isterse bu şekil bir hayat tarzını öyle ya da böyle yaşayabilir. Az güzelse,etrafta böyle sadece fiziki güzelliğe bakan, "dekor" arayan çok adam da var.

Hoş bu tarz adamları da aklı başında kadınlar da ne yapsın zaten.

 

İşte kimi kadında, tam tersi yaşar. Duygularıyla hareket eder,eder ve hep üzülür... Çalışır,çalışarak kazanıp kendi ekmeğini yemeği tercih eder.

Bu kadın da daimi bir savaş halindedir hayatla aslında. Kimi zaman haksızlığa uğrar,kimi zaman savaşlarından galip çıkar,kimi zaman başarılı olur,kimi zaman yenilir. Gözyaşı daha çok akar bu kadının. Yaralıdır ama güçlüdür bu kadın. İçine ata ata yenilgilerini,haksızlıklarını,hatta aşk acılarını.... yolunda yürümeye devam eder hep.

 

Her iki kadın da aslında zamanlar duygularını yavaş yavaş yitirir. Aradaki tek fark; bir tanesi maneviyatını ve vefasını yitirerek.. Diğeri de kırılmışlıklarıyla en çok da aşka ve insanlara olan güven duygusunu yitirerek. Bir kadın başını omuzuna güvenle,huzurla yaslayabileceği bir adamı ister, diğer kadın ise; sırtını olanca ağırlığıyla yaslayacağı,eli cebinde yaşayacağı bir adamı ister....

İşte en önemli olan fark ise ne olursa olsun kadınlardan birinin maneviyat duygusunu yitirmemiş olmasıdır....

 

Hangisidir şanslı olan bu Dünyaya gelirken derseniz eğer.... İşte bunu en iyi ilaç olan "zaman" gösterir bizlere.

 

 

 

 Sevgilerimle...

 Twitt_perisi