Diyet Kelimesini Hayatımızdan Çıkaralım Mı?

Merhaba ben Merve, kendimi bildim bileli düşüncelerimi ve yaşam tarzımı insanlara aktarmak ve kendi köşemde yazmak istedim. İlk yazımı artık yaşam tarzım olan ve benim hayatımın büyük bir kısmını kapsayan aç kalmadan yapılan bir beslenme düzeni ,doğru beslenme ve diyet kelimesinin aslında insanı psikolojik anlamda yoran bir kelime olduğu üzerine yazıyorum, umarım fikirlerimi benimle paylaşırsınız. Yıllardır pek çok diyet denedim her pazartesi başlayan, maksimum bir ay süren ve ani bir açlık krizi ile sonlanan diyetler bunlar; karpuz diyeti, yaz diyeti, kış diyeti, yoğurt kürü, dukan diyeti ve daha niceleri. Bu tip konularda çok azimli bir insan olduğumdan ve de yıllardır bu işin içinde olduğumdan dolayı da çoğunun sonucu başarılı oldu diyebilirim. Ama ne kadar başarılı olduğu gerçekten tartışılır. Bu tip diyetler kısa vadede etkili sonuçlar verse de uzun vadede hiçbir işe yaramaz, verilen kilolar belki de iki katı ile mutlaka geri alınır. Diyet yapmanın, sürekli diyetteyim yememem lazım diyerek aç gezmenin, diyetin biteceği günü gün gün saymanın, sürekli kalori cetvelleriyle ve telefondaki diyet uygulamalarıyla gezmenin aslında ne kadar yıpratıcı, psikolojik anlamda insanı çökertici bir etkisi olduğunu hiç düşündünüz mü? Hangimiz yaptığımız diyete bir aydan fazla sadık kaldık yada hangimiz diyet bittiğinde ve belirli bir kiloya ulaştığımızda o aç ve yıpratıcı beslenme düzeninde devam edebildik? Ben yıllarca bu tip diyetler denemiş ve sürekli deneme yanılma yöntemi ile kendini hırpalamış biri olarak söyleyebilirim ki belki de %90ınımız bu duruma sadık kalamıyor. Ben de dahil birçok insan düşen insülin dengesinden, yetersiz beslenmeden dolayı en başta haftada bir girilen açlık krizleri ve sürekli tatlı yeme ihtiyacı ile kendini yıpratıp duruyor. Bir diyete ne zaman başlasam sonu İnstagram'da keşfetime düşen binlerce tatlı resmi ile son buluyor. Bunu kendimize neden yapıyoruz, gerçekten bu tip diyetler ile belki de hayatımızın en güzel dönemlerini sürekli girilen ve sonu olmayan açlık krizleriyle mi geçiriyoruz? Aranızda hala kendini aç bırakırcasına diyet yapanlar varsa, kendinize şu soruyu sorun "ben hayatımın kaç yılını daha diyet ve dış görünüş üzerine düşünerek geçireceğim, her pazartesi başlanan ve hafta sonu gelince noktalanan bu süreç ne zaman bitecek? Ben kendime bu soruları yaklaşık 2 yıl önce sormaya başladım ve yavaş yavaş hayat düzenimi, beslenme şeklimi hatta günlük programımı bile bu düzenin etrafında şekillendirdim. İnstagram sayfama göz attıysanız eğer sürekli zararlıların yerine yararlıları koyduğumu, üç beyazı hayatımdan çıkarıp yerine sağlıklı üç beyaz olan yoğurt, süt ve peynir üçlüsünü eklediğimi görürsünüz. Belki de olması gerekenden çok daha fazla tatlı tüketiyorum, kalorisini saydığınızda yüksek rakamlar çıkabilecek tarifler deniyorum, ancak ben hayatımın bir dönemini değil her dönemini kapsayacak şekilde besleniyorum. Beslenme tarzımı değiştirdiğimden beri tartıda istediğim rakamı kolayca, kendimi yıpratmadan görüyorum, asla aç hissetmiyorum hatta fazla tok olduğum bile söylenebilir, İnstagram'da tatlı sayfalarına gözüm hiç takılmıyor ve asla keşfetime hamburger dükkanları düşmüyor. Diyeti hayatınızın ana amacı yapmayın, sağlıklı beslenmekten keyif almaya bakın, tarifler deneyin bunları kendi damak zevkinize uyarlayın, emin olun o hiç sevmediğiniz kerevizin bile yanına yakışan bir lezzet bulursunuz. Eğer hala aranızda tatlı sayfalarından çıkamayanlar ve benim gibi çikolataya fazla düşkün olanlarınız varsa o zaman size lezzetli ve kendinizi gönül rahatlığı ile ödüllendirebileceğiniz bir tarif bırakıyorum. Kalori saymayın, güzel geçen mutlu günlerinizi sayın. En güzel yaşlarınızda kendinizi yıprattığınızı değil, sağlıklı ve güzel anılarınızı hatırlayın. Eğer sözlerim bazılarınızın işine yararsa bu da beni en mutlu kişi yapar :) O halde sizi İnstagram sayfama da beklerim belki sağlıklı ama tatlı tariflerde görüşürüz…

 

 

 

FİT CHEESECAKE
-Tabanı İçin:
*1,5 sb yulaf ezmesi
*10 adet hurma (sıcak suda 10 dk bekletip çekirdeklerini çıkartıyoruz)
*1 yk hindistancevizi yağı
*1/4 çb su
Tüm malzemeleri rondoya atıp güzelce çekiyoruz ve birbiri ile bütünleşen bir kıvam elde ediyoruz. Yağlı kağıt serdiğimiz kelepçeli kek kalıbına alıp, üzerini bastırarak eşit şekilde kalıbın zeminine yayıyoruz. Bir köşeye alıp kremayı hazırlamaya başlıyoruz.

-Kreması için;
*400 gr light labne
*1 sb süzme yoğurt
*2 adet orta boy muz (ezip püre haline getiriyoruz)
*2 yumurta
*2 yk bal
*1 yk mısır nişastası

Tüm malzemeleri karıştırıp el blenderı ile iyice çırpıyoruz ve cheesecake tabanının üzerine döküyoruz.
Önceden ısıtılmış 150 derece ısınmış fırının tabanına, önce bir kabın içine koyduğumuz kaynamış suyumuzu koyuyoruz, fırının orta kısmına ise cheesecake'imizi yerleştiriyoruz. 150 derecede 1 saat boyunca pişiriyoruz.
Cheesecake pişince tabanının çatlamaması için fırından hemen çıkarmıyoruz ve fırının kapağını açıp soğumasını bekliyoruz.
Soğuduğu zaman üzerine hindistancevizi yağı+kakao+bal ile hemen bir sos yapıp döküyoruz ve üzerini isteğimiz gibi süslüyoruz (ben kavrulmuş fıstık kullandım, siz meyve ile de lezzetlendirebilirsiniz)
Her şey tamamsa dolaba koyup iyice soğumasını bekliyoruz :) Hepinize şimdiden afiyet olsun. Denerseniz benimle mutlaka paylaşın olur mu?

 

 

  • PAYLAŞ:
YORUM YAP