AYAKKABI AŞKINA
Çoğu kadın için en vazgeçilmez aksesuardır ayakkabılar. Hatta bir aksesuardan fazlasıdır. Zaten çoğu otorite ayakkabı ve çantayı aksesuar kategorisine de sokmaz. Ne yalan söyleyeyim ben de onlarla aynı fikirdeyim.
Hangi kadının yeteri kadar ayakkabısı vardır ya da hangi kadın sadece ihtiyacı olduğunda ayakkabı alır? Kaçımız dolabımızda çifter çifter ayakkabısı olmasına rağmen yine de bir davete giderken aradığımız ayakkabıyı bulamayız?
Çok düşünmeye gerek yok aslında;hemen hemen hepimiz böyleyiz işte. Asla yeteri kadar ayakkabımız olmaz ve her zaman yeni bir çift alma peşindeyizdir.Bir bağımlılık gibi .Tam bu son derken karşımıza yeni bir tanesi çıkar ve tekrar başa döneriz.
Kadınların bu zaafı moda sektörüne de adeta hayat veriyor. Tasarımcılar sanatçılarla çalışarak giymeye kıyamayacağımız şekillerde ayakkbılar tasarlıyorlar. Özellikle Dolce&Gabbana nın son dönemlerde tasarladığı ayakkabıları giymek yerine vitrininde sergimeyi düşünen kadınlar olduğuna da eminim.
Sadece Dolce&Gabbana için geçerli değil tabiki bu sanatçı – modacı işbirliği. Son dönemlerde pek çok tasarımcı bu akımı takip ediyor.Prada ve Gucci yi de liste başına koyabiliriz.
Son dönemde Türkiye de de çok başarılı ayakkabı tasarımcıları ile tanışıyorum. Sobe Handmade bunların başında geliyor. Tamamen el işçiliği ile yapılan terlikleri seçerken oldukça zorlanıyorsunuz.Bir diğer Türk markası Meya tasarım ise Bodrum sandaletlerini rengarenk ipler,taşlar ve boncuklarla süsleyerek çok eğlenceli hale getiriyor.
Yine Ayakizi markası da tamamen el işçiliği ile yaptığı sandaletler ile gurur verici bir Türk markası olarak çıkıyor karşımıza. Muna İstanbul, Mysabella ve daha pek çok Türk ayakkabı tasarımcısı da tasarladıkları bibirinden güzel ve daha da önemlisi kaliteli ayakkabıları ile ünlerini yurtdışında bile duyurmaya başladılar.
BİZ KADINLARIN BU AYAKKABI AŞKI OLDUĞU SÜRECE BU SEKTÖR BÜYÜMEYE VE BİZİ ŞAŞIRTMAYA DEVAM EDECEK...
