"Bazı Hisler Genetik"

Sende biliyorsun,hepimiz öleceğiz. Tamam tamam, bunu sormuyorsun farkındayım. Mevzu bahis, liste ve klişeler.Popüler kültürün,"Siz düşünmeyin, biz sizin yerinize de düşünürüz" ilkesiyle yazılmış olan,ve " Hepiniz öleceksiniz, bari şunları yapında gözünüz açık gitmesin"şeklindeki yazılarından bahsediyorum. Muhakkak bir yerlerde denk gelmiş ,hatta benim gibi şöyle bir göz atayım bahanesi ile, kaçını yapıp yapmadığına bile bakmış olabilirsin.


Günlük hayatın rutininden sıkılan herkes gibi bende,klişeler kaçınılmazsa zevk almaya bakarım. Tüm bunları da sana,birazdan bahsedeceğim sıcak anımın içinde geçen klişe yüzünden anlatıyorum ki,yok artık bu yaşa gelmişsin henüz bunu yapmadın mı deme diye. Neyse uzatmayalım klişeler hayatın içinde demiştik en son. Hayatın rutin olduğu bir yaz günüydü. Eksik söyledim ,sıcak bir yaz günüydü...Yakın bir kız arkadaşımla kafenin birinde otururken, rutini bozan bir olay cereyan etti.Kendisi ani bir kararla, hem de telefonda, sevdiceğinden ayrıldı. Tam o sırada dondurma yiyordum. Şaka yapmıyorum. Bunu sana söylüyorum çünkü, kız arkadaşımın telefonu kapattıktan sonra ki çığlık ve gözyaşı silsilesi karşısında, neden saçmaladığımı anla diye. Hatta ilk işim yüzümdeki dondurma kalıntılarını silip , makus talihine iki gözü iki çeşme ağlayan arkadaşıma, ahtopot gibi sarılmak oldu.. Oldu da ,hava bir sıcak ki sorma, biz bununla yapıştık mı birbirimize. Baktım olmayacak,ayırdım kızı kendimden , soğuk bir su söyledim hemen. Konunun anafikrine uygun ,içsin açılsın diye. Bir yandan suyu içiriyorum,bir yandan da "Ceylan gibi kızsın sana aslan mı yok " gibi özlü sözlerle olayı yumuşatmaya çalışıyorum ama nafile,kızın gözyaşları sanki bir şelale... Bu sıcakta bu su israfı yazıktır dedim kendi kendime.İşte tam o anda, yolun karşısındaki kafede , o yazıyı farkettim. Filanca şahıs tarafından ,kahve falına bakılır diye yazıyordu..


-Hadi dedim arkadaşıma , yüzünü gözünü yıka da sana bir fal baktıralım. Ben böyle şıp diye kesilen bir gözyaşı, bir feryat daha da görmedim. Kızarmış gözlerle bana bakarak,
- Gerçekten mi dedi heyecanla.
-Evet dedim elimle karşıyı işaret ederek, hadi gel sana şurada bir fal baktıralım.İşte o an farkettim ki, ben hayatımda hiç fal baktırmamışım.Apar topar hesabı ödeyip karşı kafeye geçtik. Biraz bekledikten sonra sıranız geldi deyip çağırdılar bizi. Önde arkadaşım, ben arkasında haremden cariyesi gibi,uzun bir koridor boyunca pıtı pıtı yürüdük ve koridorun sonunda ki masada oturan falcının karşısına dikildik.Dikilir dikilmezde göz göze geldim kadınla.Kadın gözünü dikmiş bakıyor ,bende bakıyorum belki birşey söyler diye.. Baktım olmayacak,çevirdim kafamı. Gözü üzerimde eliyle arkadaşıma otur işareti yaptı. O da elinde kahve fincanı, oturdu kadının karşısına...Kadın başıyla beni işaret edip:
-Arkadaşın buradayken bakamam demez mi ! Bizim ki
- Yok O sesini çıkarmaz ,oturur kenarda diye hemen yapıştırdı cevabı. Ama kadın ısrarcı,
- Yok yok gitsin diyor, hatta işi edepsizliğe vurdu,bakışlarımdan rahatsız olmuş onu söylüyor arkadaşıma.Bense,bacım,falcı bacım benim gözler yüze biraz büyük olmuş sen ondan garipsedin, ömrü hayatımda ilk kez fal görücem demek istedim ama, sadece ezik bir surat ifadesiyle,
-Kalsaydım, diyebildim.Kadın ezikliğimden cesaret almış olacak ki,
-Siz bana böyle bakarken ben fal mal bakamam, konsantrasyonum bozuluyor dedi.Dedi ve şenlik işte o an başladı.Benim ağlamaktan iki gözü şam şeytanları gibi kızarmış olan arkadaşım ,konuya girip,
-Onun hisleri zaten çok kuvvetlidir diye başladı anlatmaya.Soyu eski Türklerde, Yörüklere dayanır.Yörüklerin hepsi zaten şifacı , şaman. Onun ailesinin kökenlerinde de şifacılar şamanlar var diye abarttıkça abartıyor.Arkadan sırtına hafifçe vurup sus!,demeye çalışıyorum, yok birkere başladı, tutabilene aşk olsun.Biliyorum iyi niyetinden ama biraz daha abartırsa
, falcı kadın ve diğerleri toplanıp beni cadı diye yakmaya kalkacaklar haberi yok. O derece sinir olmuş ki kadın dayanamayıp sözünü kesti bizimkinin,
-O zaman arkadaşın baksın falına dedi ve gitti.Bildiğin gitti! Hani müşteri memnuniyeti!?. O an ,kardeş etme eyleme onu dinleme sen, ben gözlerimi kısar otururum, ne şamanı benim loto tutturmuşluğum yok,zaten zor susturdum gel bak şu fala diye ayaklarına kapanıcaktım ama kadın ışık hızıyla kaybolmuş ortalıktan. Bizim ki de tüm bunların sebebi çenesi değil de benmişim gibi ,

-O zaman sen bak şu fala , demez mi .Haydaaa ,
-Gel seninle şöyle bir temiz hava alalım biz dedim ,çıkardım dışarı bunu. Madem hislerime güveniyorsun boşver falı falan , o kadın ne bilsin geleceğini senin.İnsan geleceğini kendi şekillendirir.Bence sen bugünden sonra çok mutlu olacaksın, sevdiceğinle barışıp güzel günler geçireceksin hissediyorum dedim.
-Gerçekten mi ?, dedi gülümseyerek. Böyle mi hissediyorsun? Adımız çıkmış dokuza, inmez sekize diyerek,
-Tabi dedim, tabi ki öyle hissediyorum.Soyum sopum malum. Zaten bizde, bazı hisler genetik.
Biz böyle iki hatun, geberesice bir sıcağın altında yürürken...

Olcay Meşe

  • PAYLAŞ:
YORUM YAP