“ANNE” Olmasaydım Eğer..

“ANNE” Olmasaydım Eğer..

Hamileliğim boyunca aldığım 25 kilo ile , doğumda sadece 2 kilo 800 gram bir bebek dünyaya getirerek , geriye kalan fazla kilom ile hayatımın rekorunu asla kıramayacaktım..

Eğer ANNE olmasaydım ,
Vakitli vakitsiz ağzı açık uyumanın nasıl bir haz olduğunu asla bilemeyecektim.

Anne olmasaydım eğer, hamileliğim boyunca inek gibi tabak tabak sadece roka yiyerek otlamanın en leziz yemeklerin bile üstünde olabileceğini asla keşfedemeyecektim.

Gece yarısı sırf gıcıklık olsun diye kışın ortasında erik aşermenin ve 2,5 saat süren erik bulma telaşından sonra tek bir erik bile yemeden uyuyakalmanın manyaklığını hiç ama hiç tatmayacaktım (:

Eğer ben Anne olmasaydım,
Sırf kan yapsın diye kasaptan alınmış bir dana dilini pişirip , tadı belli olmasın diye de muhallebinin içinde çocuğuma yedirmeyecektim.

Ve hiçbir tarifte yer almayan ilginç yemekler yapıp kendi çapımda mutfaktaki en yaratıcı ANNE ünvanına sahip olamayacaktım.

Anne olmasaydım belki de asla bilinmeyen yönlerimi keşfedemeyecektim.
Bazen evden çıkarken belki de birkaç yıl öncesine kadar en ince ayrıntısına kadar dikkat ettiğiniz kılığınız kıyafetinize dönüp baktığınız da, pantolonun üzerinde kalan pijama üstünü görünce ilk cinnetimi otobüs de geçirmeyecektim.

Anne olmasaydım eğer,
Ev telefonunu konuşma sonrasında eteklerinizi çekiştiren ve defalarca anne anne diyen kızım yüzünden buz dolabının içine koymayacaktım. (:

Ve ben anne olmasaydım eğer, 23, 24 , 25 , 26, 27 , 28 yaşımda bile asla kaydıraktan kızımla defalarca kayıp, ve yıllar sonra unuttuğum çocukluğumu hatırlamanın nasıl muhteşem bir duygu olduğunu belki de hissedemeyecektim.

Bu arada 29 demedim çünkü bu yıl ikimizde kaydıraklardan kayamayacak kadar büyüdüğümüzü hissediyoruz (:

Anne olmasaydım eğer evde bir kız kardeşim olmasa dahi makyaj eşyalarımı, saç tokalarımı ve takılarımı paylaşacak bir kız arkadaşım aaa pardon , bir kız evladım olmayacaktı..

Anne olmasaydım, kızımın canı azıcık yansa , benimde aynı yerimin daha fazla acıyacağını hiç bilmeyecek ve tenin canı yakmasının nasıl bir duygu olduğunu asla fark edemeyecektim.


Anne olmasaydım asla dünyanın en muhteşem kokusuna sahip olamayacak ve 44- 46 bedenleri bile gördüğünde vücudum fazlalıklarıma rağmen dünyanın en güzel kadını benmişim gibi güzel hissetmeyecektim kendimi.

 

Anne olmasaydım eğer,

Zeytinyağı ve kulak pipetiyle yapılan kabızlık operasyonundan sonra saatlerce kızımın kaka yapmasını beklemeyecektim.

Anne olmasaydım, sabahın köründe kendimi salonun ortasında ayağımda boş yastığı sallayarak ve kızımı da oyun parkının içinde oyuncakları ile oynayarak bulamayacaktım.
Yaşadığım şapşallığın şimdi dönüp baktığımda geçmişe aslında nasıl güzel günler geçirmiş olduğumu belki de bugün hissetmeyecektim.

Eğer anne olmasaydım,
Kuaföre gittiğim de benden önce kızımın saçlarının yapılmasının ve buna hiçbir zaman engel olamayacak olmamın da hala farkında olduğumu fark etmeyecektim (:

Anne olmasaydım eğer,
Sevginin en derinini en yüce en çıkarsız , beklentisiz ve tarifsiz şeklini öğrenemeyecek ve bu duygunun her hastalığın birinci tedavisi olduğunu keşfedemeyecektim.

Anne olmasaydım eğer,
Annemi bu kadar çok sevdiğimi asla bilemeyecek ve annemin kıymetini belki de asla anlamayacaktım.

Bir annenin verdiği şevkatin dünyadaki hiçbir güçten daha büyük olduğunu ve insanın hayatında nasıl bir güven oluşturabildiğini hiç ama hiç bilemeyecektim !

Anne olmasaydım , SEN olmayacaktın kızım ! Ve sen olmasaydın hayatımda ben kendimi her geçen yıl biraz daha genç ve dinamik hissetmeyecek, hayatımın bu kadar anlamlı bu kadar dolu dolu ve canlı olduğunu keşfedemeyecektim.

Eğer ANNEM olmasaydı, bende hiçbir zaman ANNE olma şansına sahip olamayacak ve bir ANNE’nin bir insanın hayatında nasıl önemli bir yer olduğunu öğrenemeyecektim.

İyi ki benim Annem’sin Anneciğim, ve iyi ki ben senin Anne’nim canım kızım !

İyi ki , iyi ki , iyi ki varsınız…

 

Fulya Demirören


Haberin Galerisi İçin Tıklayın.

  • PAYLAŞ:
YORUM YAP