Alt Tarafı “Ot” Dediler, Sonra Hapur Hupur Yediler!

Konu İzmir olunca ve İzmir yemekleri sorulunca, cümleler cümleleri kovalar ve kalem akıp gider insanın elinden. Durmadan, bıkmadan yazabilir İzmir’i ve yemeklerini... 
Peki İzmir’in yemekleri nelerdir? Acaba kızlarının güzelliklerinin kaynağı yemeklerinden mi gelir?

5000 yıllık tarihe ve 36 medeniyeti barındırmış bir geçmişe sahip olan İzmir’in, yemek kültürü de bir hayli zengin tabi. Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü, yazları sıcak ve kurak kışları ılık ve yağışlı geçmesinden dolayı bitki örtüsü de oldukça bol bir şehir. Bu konudan mütevellit çok çeşitli otlara sahiptir İzmir. İkliminin yemek kültürüne etkisi de inkâr edilemeyecek derecede fazladır.

Tüm bunların dışında zeytinyağı da önemlidir İzmir yemeklerinde. Çünkü yapılan her yemek ya da ot zeytinyağı ile hazırlanır. Bu nedenledir ki zeytinyağı bu şehir için olmazsa olmazdır. Mesela, zeytin ağacına ilişkin mevcut en eski veri de Ege Denizi’ndeki Santorini Adası’nda yapılan arkeolojik çalışmalarda ortaya çıkmıştır. 39.000 yıllık zeytin yaprağı fosilleri o dönemde ilk izlerini bırakmıştır İzmir’e...

Zeytinyağı ve otlarıyla bu denli zengin olan ve ilkleri yaşatan bu şehrin, yemek kültürü de bu nedenle bir hayli zengin ve sağlıklıdır. Sarmaşık, ebegümeci, ısırgan, cibez, stifno, turpotu, ısırgan, kenger, hindibağ, şevket-i bostan, gelincik, labada, kuş otu, sinirotu, helvacık, radika, deniz börülcesi, kuşkonmaz, arapsaçı, su teresi İzmir ve kıyı Ege'de en çok tüketilen otlar arasında yer alır. Bu otlar yemeklerin baş tacı olarak bulunur sofralarda…

Vitamini öldürülmeden az haşlanan otlar, üzerine limon ve has zeytinyağı dökülmesiyle taçlandırılır. Tüm bunların yanında, İzmir mutfağında en çok Giritlilerin izlerine rastlanır. Hem sağlıklı hem de leziz yemek kültürüne sahip olan Giritliler’in, dinç ve uzun ömürlü yaşamasının, ayrıca kadınlarının da güzel olmasının bundan kaynaklı olduğu da dilden dile dolaşan dedikodulardan arasında...

Yemeklerine gelecek olursak eğer; Kabak, kabak çiçeği dolması, börülce, semizotu, radika ve arapsaçı ile yapılan kipohorta, gelincik otu, ısırgan ve tere ile yapılan gelincik böreği, kuzu etli şevket-i bostan, trança çorbası, dalgan (ısırgan) salatası, Girit pilavı, mantarlı karides güveç, kabak pabucaki, kalamar dolma, zeytinyağlı turpotu ve midyeli pilav. Eee tabi Boşnaklar, Arnavutlar, Levanten ve Yahudilerin de önemli katkıları olmuş yöre mutfağına. Selanikliler de, İzmir’de özellikle paça-çorba kültürünü yaygınlaştırmış.

İşte anlatmakla bitmeyecek lezzetteki yemeklerin kaynağı, bu denli sıcak insanların varlığı ve mutlu bir şehir olması belki de yemeklerinden ötürü gelmiştir geçmişten bugüne. Çünkü anneannelerden gelen, yöresel tatlarla torunlara uzanan o mis kokularla büyüdü bu şehir.

Güzel kızlar, yakışıklı delikanlılar serpildi mahallelerinde…
Yemekleri gibi sağlıklı gülücükleri oldu bu şehir insanlarının,
Kısacası sıcak şehrin, sıcak insanları denirdi onlara. Yemekleri gibiydi İzmirliler, tadı damağınızda kalan o eşsiz lezzet gibiydiler... 

 

Magazinizmir.com'un özel yazısıdır. Tüm hakları saklıdır. Başka yerlerde izinsiz kullanılamaz.

  • PAYLAŞ:
YORUM YAP