Yazın Aşk Başa Bela

İzmirli olarak yazın o en kavurucu sıcaklarıyla, harika plajları ve doğa harikalarıyla çok yakından tanışıyoruz. Hafta sonları elimize havlumuzu alıp kumsallara çıkıyoruz. Çeşme, Foça, Alaçatı derken İzmir'in bütün köşelerinde yazın tadını çıkarıyoruz. Kordon'a iniyoruz, elimizde biralarımızla keyif yapıyoruz. Ya da Karşıyaka – Bostanlı sahilinde harika bir yürüyüşten sonra soğuk bir şeyler içip "Oh be" diyoruz.
Aaa ama yalnızsanız.

Yaz ayları aşk zorludur her zaman ve aslında bir o kadar çılgınlık. Ya çok rahat bir sevgiliniz veya eşinizin olması lazım yada bekarlık sultanlıktır diyerek yalnızlığın keyfini yaşamanız gerekiyor. Aksi taktirde işiniz çok zor. Cinsiyet ayrımı yapmadan konuşuyorum; Mesela sizin bir erkek olduğunuzu düşünelim. Etrafta dolanan o kadar güzel kız arasında gözünüzün asla kaymaması gerekiyor. Hani kaymasa bile "ha kaydı, ha kayacak" korkusuyla yapacağınız o absürt hareketlerle trip yiyebilirsiniz. Bu da tatilinizden en az 4 5 saat çalacak. Ya da siz bir kadınsınız. Yanınızda erkek arkadaşınız var. Denize tek giremezsiniz. Girseniz bile sürekli bir gözün sizi izlediğini fark edeceksiniz. Ya da arkadaşlarınızla atıyorum bir hafta sonu plan yapıyorsunuz. Kız kıza... Haydi bakalım. "Hayatım biz kızlarla hafta sonu Çeşme'ye gidelim diyoruz. Tekne turu falan, ne dersin?" bu cümlenin sonunun olumlu gelme olasılığı çok düşük. Düşük değilse zaten o adamı asla bırakmayın. Herkes sizin kadar şanslı olamıyor :)

Gelelim asıl konuya. Yazın tadını çıkarmak istiyorsanız ilk önce gözünüze sonra kıyafetlerinize sonra evinizin rahatlığına bakacaksınız. Klimalı bir ev şart. Çünkü o sıcakta sizi evde tutmaya çalışan sevgiliye, "Canım ya, ben evimde de rahatım" hissi vermeniz gerekiyor.

Tabi bunların hepsi kıskanç sevgili tripleri arasında yer alabilir. Azıcık abartılar olabilir kimilerine göre ya da hafif kalabilir. Genelde böyledir ama. 

Son söz olarak, kıskançlık özgürlüğü kısıtlıyorsa çok fazla etkisinde kalmayın ;)


Haberin Galerisi İçin Tıklayın.

  • PAYLAŞ:
YORUM YAP