Reklam Sektöründe 10 Tık Büyüyen Realistlik

Dün yarı ev arkadaşım Esma ile oturuyoruz. Çok keyifli bir sohbet dönüyor ortada. TV'de o ara bir markanın ütü reklamı yayınlanıyor. 15 şubat'tan itibaren indirim yapacaklarını 14 şubat için ütünün uygun olmadığını anlatan bir reklamdı. Güldüm ve satar bu reklam dedim. Cidden satar o reklam çünkü çok realist. Ben burdayım diyor. Buharım çok güçlü ya da ben harika ütülerim diye satmıyor kendini. "Bak beni 14 Şubat'ta kadar alma, benim indiririm 15'in de başlıyor" diyor.

Bu aralar çok fazla realist dediğimiz kavramda reklam yayınlanıyor. Yani şu geçmiş 8 9 aydır. Bende bu konuyla ilgili bir analizde bulunmak istedim. Yayınlanan TV reklamlarından tutun, çoğu kampanya artık realist bir reklam anlayışı güdüyor. Ya da olayı en samimi yerinden yakalayıp öyle pazarlıyor ürünü/hizmeti müşteriye. Buna en yeni örneklerden biri olan 14 Kubat konseptli reklamı sunabiliriz sanırım. Yalnızlar ele alınmış ve yalnızların sitemlerini çok net olarak gösteren bir reklam olmuş. Yoksa çok düz bir reklamla da karşımıza gelebilirdi Turkcell. Şahsen ben reklamda özellikle gülleri avucunun içinde patlatma bölümüne hayran kaldım. Çok samimiydi gerçekten.

Yine geçenlerde bir kampanyaya rastladım. Karşıyaka'da çok büyük olmayan bir marketten söz ediyorum. Kapısının yanına el yazısıyla yazılan "Hibe olsun istemiyoruz, son kullanma tarihleri geçmeden indirimdeler" gibi bir şey okudum(buna benzer bir şey olduğuna eminim). Aslında ilkten bir markanın bu kadar gerçekçi bir şekilde ürünlerini pazarlaması ne kadar doğru diye düşünüyorsunuz. Ama sonradan bir samimilik hissediyorsunuz. Alengirli cümlelerle süslenmemiş o metni okuyunca "bir bakayım içeri" hissi oluşuyor. Ya da ben öyle hissediyorum, bilemiyorum.

Şuan takip ettiğim yerli reklam ajansları çok iyi iş çıkarıyor. Gezi olaylarından sonra özellikle reklam ajansları da, freelance grafikerlerde, tek başına çalışan metin yazarları da daha cesurlar. Hani belki Gezi eylemlerinde yaptığımız özgürlük mücadelemiz hükümet üzerinde pek bir etki yaratmadı ama hepimize gerçekten ciddi değişimler kazandırdı. Cesur olma kavramı güçlendi hepimizde. Belki internetimize zincir bağlıyorlar ama bizim fikirlerimiz daha özgür artık. Bu özgürlük reklam sektörünü de yansıdı diye düşünüyorum. Umarım devamı gelir ve daha da ileri gideriz. Hepimiz biliyoruz ki yaratıcı insanlarız. Bu yaratıcılığı kullananlar ortaya çıktıkça hepimiz daha güzel oluyoruz :)


Haberin Galerisi İçin Tıklayın.

  • PAYLAŞ:
YORUM YAP