Özellikle Almanya, Hollanda ve Danimarka gibi ülkelerde rüzgar, güneş ve biyogaz enerji kooperatiflerinin ciddi sayıda artış gösterdiğini söyleyen Çevreci Enerji Derneği (ÇED) Başkanı Tolga Şallı, Türkiyede de bu konuda önemli adımlar atıldığını belirtti.
Kooperatiflerin toplumsal ihtiyaçların karşılanabilmesi için kurulduğunu ifade eden Tolga Şallı, "2016 yılı mart ayında lisansız elektrik üretimine ilişkin yönetmelikte yapılan değişiklikle ortak sayısına bağlı olarak ve her bir tüketim tesisi ile ilişkilendirilen üretim tesisinin kurulu gücü 1 MW’ı geçmeyecek şekilde; 100’e kadar ortağı bulunan kooperatifler için 1 MW’a kadar,100’den fazla 500’e kadar ortaklı kooperatifler için 2 MW’a kadar, 500’den fazla 1000’e kadar ortaklı olanlar için 3 MW’a kadar, 1000’den fazla ortağı olanlar için ise 5 MW’a kadar tahsis yapılabilmektedir" dedi.
Tolga Şallı, enerji kooperatiflerinin yerel kalkınmayı sağlaması, enerji sisteminde kayıp oranlarının azaltılması, toplumun ekonomiye katılımı ve özellikle ülkemizin enerji bağımlılığının azaltılması konusunda önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı.
Ülkemizin Potansiyeli Yüksek
Ülkemizin yenilenebilir enerji potansiyeli bakımından oldukça güçlü bir konumda olduğuna işaret eden ÇED Başkanı Tolga Şallı şöyle devam etti: "Ülkemizin birçok yerinde güneş enerjisinden faydalanma imkanına sahibiz. Ayrıca rüzgar hızının çok verimli olduğu Çeşme, Urla ve Karaburun gibi ilçelerimizde de rüzgar enerjisine dayalı enerji kooperatifleri kurulabilir. Hayvancılık faaliyetlerinin yoğun olduğu bölgelerde ise biyogaz enerji santralleri kurularak çevrenin korunmasına ve ülkemizin enerji bağımsızlığına katkıda bulunabiliriz. Uygulamada karşılaşılan sorunlara bulunacak çözümler ile enerji kooperatiflerinin yaygınlaşacağını düşünüyoruz. Sivil toplum kuruluşları, belediyeler ve idarenin ortaklaşa çalışmaları ile üstün kamu yararı taşıyan yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi, ülkemizin ve dünyamızın iklim değişikliği ile mücadelesinde en önemli unsurdur" dedi.