HEMEN MAGAZİN İZMİR'E ABONE OL!

HABER -- 6 Nisan 2021

Güzel Oyuncu Ezgi Şenler Nisan Sayısı Kapağımızda!

Magazinizmir
"Teşkilat" dizisinin "Pınar" karakteri Ezgi Şenler ile gerçekleştirdiğimiz harika röportaj Nisan Sayımızda!

Kapak çekimi yapacağımız gün, bayram sabahları gibi başlar. Fotoğrafçı, en iyi ışığı ve ortamı bulabilmek için herkesten önce hareket eder, stylist kıyafetleri boncuk gibi askıya dizer ve hayal dünyasında son bir prova daha alır, saç ve makyaj ekibi elinde telefon oyuncunun yüz hatlarına dikkatlice bakar ve zihninde tablo gibi baştan yaratır o yüzü. Çekim gününe kadar konseptle uğraşmanın getirdiği ufak kaygıyla ve yine de az sonra güzel bir şeyler olacağına dair heyecanla hızla akar saatler...Oyuncu içeri girdiği an arayışlar son bulur ve artık yeni bir dünya yaratma vakti gelir. 

Güzeller güzeli Ezgi Şenler sabah uçağıyla Ankara’dan gelip, akşam uçağıyla tekrar geri dönmenin yorgunluğuna rağmen, enerjisi ve samimiyetiyle hepimizin gönlünü kazandı. Fotoğraflar çekim gününü, okuyacaklarınızsa Ezgi’nin dününü, bugününü ve hayallerini anlatıyor. 
 
 
 
 
 
1- İlk bölümünden itibaren izlenme rekorları kıran “Teşkilat” dizisinde Pınar karakteri ile ekranlara döndün. Bu Kadar dizi yoğunluğunda seyirci Teşkilat’ı neden bu kadar sevdi, hikayenizin vaadi nedir?
         
Yedi vatanseverin ülkeri için ailelerinden vazgeçmesi ve yaşadığı olaylar konu ediliyor. Konu devletimiz, ülkemiz olunca sevilmemesi mümkün mü...
 
2- Projeye nasıl dahil oldun?
         
Senaryoyu okuyunca ve yönetmenimizle  karakter üzerinde konuşunca projeyi de çok sevdim. Ve kendimi Pınar olarak ekranda buldum. 
 
3- Bir Ankaralı olarak dizinin memleketinde çekiliyor olması da şahane bir avantaj olmuştur...
         
Kesinlikle. Ailem, arkadaşlarım hep Ankara’da . Hem çalışıp hem onlarla olmak, evimde uyumak çok huzurlu ve güvenli hissettiriyor bana kendimi. Sadece  Ankara çok soğuk ve soğuk bizi çekimlerde çok zorluyor. Ama ben Ankarayı çok seviyorum.
 
4-Pınar’ı ete kemiğe büründürme aşamasında nasıl bir süreç geçirdin ? Sana göre onun imzasına dönüşen en belirgin karakteristik özelliği ne?
         
Pınar’ı ilk okuduğumda aklımda zaten bişeyler oluşmuştu. Çok renkli, gizemli, sıradışı ve bir o kadar da ciddi, mükemmeliyetçi ve disiplinli bir karakter. Senaristlerimiz ve yönetmenlerimizle de Pınar’a hayat verirken ne yapacağımız hakkında sürekli konuşuyor ve onu en iyi şekilde yaşatmak için elimizden geleni yapıyoruz. 
 
5- Kağıt üzerindeki  Pınar, ilk günden bugüne kadar nasıl bir değişim yaşadı?
 
Pınar sadece ilk günden bugüne değil hep değişim yaşayacak. Çünkü kılıktan kılığa giriyor işi gereği ve Pınar dışında bir sürü karakteri var yaşamında. Özel hayatında neler yaşar, neler olur bilemem. Çok fazla ipucu veremiyorum. Çünkü Pınar’ın işi çok gizli :) Değişimini seyirciyle birlikte göreceğim. 
 
6- Meslek hanene oyuncu yazdık ama, sen profesyonel bir balerinsin aynı zamanda... Anlatır mısın bu geçiş sürecini ?
 
Baleden mezun olduktan sonra akademisyen olmayı düşünüyordum ama bir yaz menajerimle tanıştım ve hayatım değişti. Hiç beklemediğim bir anda hayat bana oyunculuğu hediye etti. Ben de seve seve kabul ettim. 
 
7- Baleyle birlikte gelen o katı disiplin seni hiç zorlamadı mı?
 
Ben üç yaşından beri bale yapıyorum ve o disiplin benim için bir yaşam tarzı. Asla zorlanmadım. Zaten hep onunla yaşıyorum. 
 
8- Biraz eskilere gitsek nasıl bir çocukluktu?
 
Yabani, utangaç, içine kapanık bir çocukmuşum ben. Ancak bir şey istediği zaman konuşan, hiç bişeyini paylaşmayan klasik tek çocuk triplerim varmış. Ama yaşla birlikte hepsi değişti. Bütün bu özellikler tersine döndü. 
 
9- “Bodrum Masalı” dizisiyle oyunculuğa başladın; ilk başrolün de “Çatı Katı Aşk” oldu. Kariyerin hedeflediğin gibi mi ilerliyor?
 
Bütün işlerimde çok büyük isimlerle tanışma ve oynama fırsatım oldu. Elbette daha iyi olmak ve kendimi geliştirmek istiyorum. Çalışmayı hiç bırakmıyorum. Hedefim her sene daha da iyisini yapmak. Ve hedeflediğim gibi gidiyor her şey çok şükür. 
 
 
 
 
 
 
 
10-Gelen projeleri nasıl değerlendiriyorsun. “Bu benim için doğru iştir “ dediğin proje hangi temeller üzerinde olmalı?
 
Senaryo çok önemli. Teşkilat’ı okuduğum an “bu işin içinde olmam lazım, bu iş çok özel iş ” dedim. Sonrasında yönetmen ve cast tabii ki...
 
11- En çok nasıl bir karaktere hayat vermek istersin?
 
Ayırmıyorum. Oyuncuyum ve her rolü oynamak isterim. Şu olsun bu olsun diye özel isteklerim yok. Müzikalde rol almayı çok isterim ama. Hem dans, hem müzik hem de şarkı. Muhteşem bence :) 
 
12- Peki kırmızı çizgilerin var mı ? Asla oynamam, yapmam dediğin...
 
Asla demekten çok hoşlanmıyorum. Ne zaman asla desem o şeyi yaparken buluyorum kendimi. Yılanlı olan bir sahne gelmesin Allahım nolur :) fobim var. Ama belli olmaz gelirse aşarım belki. 
 
13- Oyunculuk dışında cebinde olan ve zaman zaman ortaya koyduğun yeteneklerin, hobilerin  neler ? Bunların arasından seni kişisel ve oyunculuk açısından en çok besleyen hangisi?
 
Kitap okumaya bayılıyorum. Mantra dinlemek ve değişik meditasyonlar yapıp zihnimi rahatlatmak bana çok iyi geliyor. Yazın sörfe başladım. Aşırı keyifliydi benim için. Müzik dinlemek olmazsa olmazım. Bir de kedim “Balım” var. En büyük terapim o sanırım. 
 
14- Pek çok gencin hayalini kurduğu bir noktadasın. Şu anda içinde bulunduğun şartlar sana neler hissettiriyor?
 
Çok mutluyum. Sevdiğim işi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Hayallerinin peşinden gitsinler. Bazı yollar zorlu oluyor ama başarıyor insan sonunda. O anki hazzı anlatmak mümkün değil.
 
15- Şöhret, tanınmak hayatında neleri değiştirdi?
 
Seyircimizle karşılaştığımız da fotoğraf çekilmek isteyen oluyor benim için değişik duygu. Onun dışında ben aynı Ezgi’yim. Hiç bişey değişmedi. 
 
16- Modern estetik algısı ve günümüzdeki güzellik ölçüleri hakkında neler düşünüyorsun? 
 
Güzellikliğin bir tarifi yok, herkes kendini nasıl güzel hissediyorsa onu yapmalı bence. Estetiğe karşı değilim. Güzellik ölçüleri de bana saçma geliyor. Herkes olduğu haliyle güzel. Bunun bir standartı olmamalı...Ama sağlık için fazla kilolardan kurtulmak mantıklı bir hareket  olabilir. 
 
17- Sence bir kadının kendisine yapacağı en büyük yatırım nedir?
 
İçindeki şefkati, sevgiyi, kendine olan güvenini kaybetmemesi ve korkusuz olması. 
 
18- Çok fit ve güzelsin var mı özel bakım rutinlerin?
 
Pilates yapıyorum. Sağlıklı besleniyorum. Huzurum için meditasyon yapıyorum. 
 
19- Modaya ve alışverişe meraklı mısın?
 
Hayır, değilim. Bana ne yakışırsa onu giyerim. Genelde alışveriş merkezlerinde dolaşmayı sevmem. İnternetten yapıyorum alışverişlerimi. 
 
20- Günlük hayatında nasıl giyinmekten hoşlanırsın?
 
Spor giyinmekten hoşlanıyorum, eşofmanlarım kalp ben :) 
 
21-Sosyal medyada herkesin  uzun namlulu topları var. Toplumdaki bu ruh halini nasıl yorumluyorsun?
 
Twitter’da bir tweet okumuştum. Bu sorunun cevabı olarak,  “İnsanları zayıf noktalarından vurmaya kalkmayın. Oralardan içeri sızmaya çalışmayın. Oraları iyileştirin. Gördüğün zayıflık ne ise, o sende de var. Sende olduğu için biliyorsun o alanı. Vurma kendine.”
 
22- Takılır mısın oradaki olumsuz yorumlara veya eleştirilere ?
 
Tabii ki dikkate alırım ama takılmam. Kimin yazdığını bilmiyorum sonuçta. Yakın çevremin yorumlarını ve eleştirilerini çok umursarım ama. 
 
23- Motivasyonun düştüğünde veya öfkelendiğinde seni o karanlık bölgeden ne çıkarır?
 
Menajerim Yeşim ablayla ve annemle konuşmak. İyi ki varlar. Beni kendime getiren efsunlu kadınlar...
 
24- Bu dönemde, huzur veren, keyifli, egosuz, en önemlisi de kendiyle barışık genç bir kadın olabilmenin sırrı ne?
 
Kendime olan sevgim, hayata olan sevgim ve olaylara, yaşama sevgiyle bakmam. Dünyaya güzel gözlerle baktığınız zaman bir o kadar güzel şeyler yaşıyorsunuz. Egosuz olmam da kendimi çok iyi tanımaktan ve farkındalıktan geliyor. Meditasyon yapın arkadaşlar; içimizde yenmemiz ve susturmamız gereken egomuz dan kaynaklı çok iç sesimiz var. Benimki de bazen devreye giriyor ama farkındalık geldiği an yeniyorum ben o sesleri. 
 
25- Aşk senin için ne ifade ediyor? Aşık olduğunda içinden nasıl bir Ezgi çıkıyor?
 
Aşk dünyanın en gerçek dışı ama bir o kadar da gerçek duygusu. Dünyayı toz pembe gören, ılımlı, sabırlı, heyecanlı ve hiperaktif bir Ezgi çıkıyor içimden aşıkken. 
 
26- Nasıl biri seni duygusal olarak etkileyebilir?
 
Net bişey söyleyemem. Çünkü ben enerjiye ve çekime inanıyorum. Tek bir duygu söylesem, o duyguya sahip olan çok insan var. Ama enerjimizin tuttuğu kişi bambaşka oluyor tabii. 
 
27-Peki aşk bu aralar hayatının neresinde?
 
İlk üçe girer desem yeter bence :)
 
 
 
28-Bir ilişkide neye tahammül edemezsin?
 
Yalana ve merhametsizliğe. 
 
29- Hayatı akışına bırakır mısın, yoksa her adımı planlar mısın?
 
Ben hayatın akışına inananlardanım. Çok planlamam. Yapmak istediğim hedefe odaklanırım, elimden geleni yaparım gerisini evrene bırakırım. Olursa olur olmazsa daha iyisini verecektir bana hayat diye düşünüyorum. Her işte bir hayır vardır derler ya. Ben onlardanım işte..
 
30- Dünya bir yıldır çok zorlu bir süreçten geçiyor. Bu dönem sana ne öğretti?
 
Sağlığımızın, sevginin ne kadar önemli olduğunu ve gezegenimize en büyük zararı insanların verdiğini, sadece ben değil herkes görmüş oldu bence. Pandemide evde olduğumuz süreçte dünya resmen temizlendi. Hayvanlar nefes aldı. Doğa nefes aldı. Ben bu süreçte şükretmeyi öğrendim. Eski hayatımızı özlüyoruz ama aslında şu an sağlıklı ve hayatta olmak, sevdiklerimizin yanımızda olduğunu bilmek şükür sebebi. Gerekirse hiçbir şey eskisi gibi olmasın ama sevdiklerimiz yanımızda olsun. 
 
31- Ayakları üzerinde durabilen başarılı bir genç kadın olarak, hayalleri için adım atmak isteyip de cesaret edemeyen diğer kadınlara vermek istediğin bir mesaj var mı?
 
Her zaman cesaretli olmaları, korkmadan, sağlam adımlarla ve en önemlisi kendilerine güvenerek hayallerinin peşinden gitmeleri. Asla yalnız olmadıklarını unutmadan ve özgüvenle. İnanmak başarmanın yarısıdır. 
 
 
 
 
 
 
KISA-KISA 
 
Tek başına en çok ne yapmaktan keyif alırsın?
Müzik dinlemek, meditasyon yapmak
 
En büyük sevgi göstergesi..
Fedakarlık
 
Şu ana kadar aldığın en iyi tavsiye...
Kalbini temiz tut. İstediğini hayat sana verecek
 
Tarihte şahit olmak istediğin bir olay var mı:
Cumhuriyetin kuruluşunda orda olmak ve o anı yaşamak isterdim. 
 
En son okuduğun kitap:
Hayatı Yeniden Keşfet
 
Herkese tavsiye ettiğin kitap:
Dostoyevski- Beyaz Geceler 
 
 En çok kullandığın kelime:
Bu aralar “hadi abi”
 
Tüm zamanların en iyi filmi:
Çok fazla var. Ama benim en sevdiğim filmlerden biri
The Hours 
 
Son zamanlarda seni en çok etkileyen film:
Us
 
Takip ettiğin diziler:
Modern Family / Brooklyn 9/9
 
Son zamanlarda en çok dinlediğin müzisyen / şarkı:
Jamiroquai- Virtual Insanity (
 
Her dinlediğinde sana güzel şeyler hatırlatan bir şarkı...
LP- When Where High
 
Hayat motton...
Ne ekersen onu biçersin.
 
FACEBOOK İLE BAĞLAN