Ön Yargı Keyfi?

İyi-kötü, güzel-çirkin, zengin-fakir, zeki-aptal, başarılı-başarısız, genç-yaşlı, bilge-cahil... İnsanları birçok şekilde ayırır ve sınıflara sokarız ve bu onlara karşı davranışlarımızı değiştirir bu bizim ön yargılarımızdan yani yanlılığımızdan kaynaklanır,kısaca taraf tutarız, beni düşündüren bunun iyi birşey olup olmadığı işin içinden çıkılması hayli güç.

Tabii ki kötü diyorsunuz, öyleyse hiç ön yargılarımızın olmadığı bir dünyaya davet edeyim sizleri.. Sokakta yürürken karşınıza çıkan ve sizden para isteyen bir alkoliği, yardım etmek üzere evinize davet edebilirsiniz çünkü hiç ön yargınız yok artık onu dış görünüşü bağımlılıkları veya geçmişiyle değerlendirmiyorsunuz sadece yardıma ihtiyacı olan bir insan olarak görüp yardım ediyorsunuz. Bu insanı evinize aldığınızda karşılabileceğiniz olası sonuçları bir düşünün, herşey olabilir değil mi? Bunu bize düşündüren de ön yargılarımız. Yani kendimizi korumamızı ve hayatı kolaylaştırmamızı sağlar.

Demek ki önyargılara, taraf tutmaya yaşamak için ihtiyacımız var. Yani yanlılığın zararlı olanı da var olmayanı da..

Bir de zararlılarına bakalım; Ailemiz, çevremiz ve içinde yaşadığımız toplum tarafından öğretildiğimiz ön yargılara özellikle dikkat etmemiz gerekiyor. Araplar pis olur, zenciler fakir olur, sarışınlar salaktır... Yaa tabii öyle Margaret Thatcher da esmer zaten, Brintaya’ya en uzun süre başbakanlık yapan ve ülkede tek kadın başbakan olabilmiş, kadının zekasını saç rengiyle sorgulayabilir misiniz?

Ön yargılarınızdan kurtulmayın onları doğru şekilllendirin..

İş hayatında da böyle değil mi? İşe alma sürecinde mesela, bazılarımız gümüş kaşık gibidir, başarılı olmak için gelmiştir dünyaya hep öyle yetiştirilmiş, önüne tüm fırsatlar sunulmuştur, bazılarımız da spatula gibidir, elindeki herşeyi kendi kazanmış kendi imkanlarıyla yaratmıştır, en iyi okullara gidememiştir, belki hep istediği işleri de yapamamıştır çünkü şans vermez büyük insanların küçük ön yargıları, onun elinde olmayan nedenlarden bile onu sorumlu tutar, ama çalışmıştır, eğitmiştir kendini bu kişi, isteklidir, çalışkandır..

Hayatın ona yaşattığı tüm o tramvalar, zorluklar birleştirir onu, güçlü bir insan yapar, iş hayatındaki zorluklar çocuk oyuncağıdır onun için ama küçücük bir ön yargı gelir onun öz geçmişini çöpe atar, onu görüşmeye bile çağırmaz, peki o her gün parlatılmış gümüş kaşık bir spatula kadar iyi kazıyabilecek mi pürüzleri büyük olumsuzluklarla başaçıkabilecek mi?