Tercihlerimiz Nasıl Şekillenir?

Çocukluğumuzdan itibaren her adımımız, her seçimimiz – beğensek de beğenmesek de - bizi şu an olduğumuz insan haline getirdi. Doğuştan gelen özelliklerimiz belki bir kader unsuru olarak görülebilir. Ancak dünya üzerinde yaptığımız ya da yapmadığımız her eylem insanın karakterinde eksik bir parçayı tamamlar.

Mesela bir film izledin. Filmde en çok hangi karaktere kendini yakın hissettin? Özellikle en çok sevdiğin filmi düşün. Yıllar önce çok sevdiğim ama uzun zamandır izlemediğim bir filmi tekrar izledim. Beni derinden etkileyen bir sinema yapıtıydı. Her şeyden öte farkına vardığım, yıllar önceki genç bir delikanlı olarak izlerken filmde anlatılan değerler, verilen öğütler beni o kadar etkilemiş ve bana o kadar doğru gelmişti ki, farkında olmadan hayatın altın kuralları haline getirmişim. Doğruluğu ya da yanlışlığını tartmadan, sadece iyi hissettirdiği için. Yıllar sonra geriye dönüp baktığımda hayatımı mükemmel bir şekilde bu öğütler çerçevesinde kurguladığımı fark ettim. Yani sinema tarihindeki on binlerce film arasından yalnızca bir kaç eser beni bu denli derinden etkiledi. Sanki yıllardır bu anı bekliyormuşum, içimden “evet!” diye bir ses yükseliyordu. Kimsenin tavsiyesine ya da eleştirisine kulak asmadan, sadece “doğru” olduğunu hissetmiştim.

Çocukluğumuzda mavi oyuncak yerine kırmızı oyuncağı nasıl seçtiysek , yaşamımızdaki seçimlerimiz de aynı basitlikte olmalı. Saf bir şekilde, ayrıntı düşünmeden, sadece içimizden geldiği gibi. Kabahatimiz aklımız ile ruhumuzu ortak bir arayış içine sokmamız. Yıllar geçtikçe ve sorumluluklar arttıkça basit olanı karmaşık bir duruma getiriyoruz. Sonuçların kaygısı doğru olanı yapmamıza engel oluyor çoğu zaman.
Hayranlık duyduğun hayatlar asla ulaşamayacağını düşündüğün birer ütopya haline gelmiştir artık. Çünkü sen bir yetişkinsin. Sorumluluk sahibi bir insan gibi davranmalısın. Risk sana göre değil. Kaybedecek çok şeyin var.

Şimdi o çok sevdiğin filmi ilk izlediğin ana dön bir kereliğine. O yıllardaki seni bir izle bakalım. Hayaline ne kadar yakınsın? Dokunabileceğin kadar yakın değil mi?

 

ERK BİLGİÇ
Oyuncu - Yönetmen - Oyuncu Koçu